İnsanlara, ancak benim yanımda oldukları zaman güveniyordum. Benden ayrılınca beni yargılamaya başlayacaklarını ve tekrar bana döndüklerinde, artık eski sevgilerinin tükenmiş olacağını düşünerek korkuyordum.
Spoiler içerebilir!!!
Öncelikle Uğur Bey'in göstermiş olduğu medeni cesaretinden, ortaya koyduğu üründen ve bunun için harcadığı emekten dolayı kendisini kutlamak gerekir. Gerçekten kitap yazmak zor ve zahmetli bir aktivitedir. Ben de bu düşünceler çerçevesinde yazarlık hayatında kendisine başarılar diliyor ve "Komutanım sistemler
İnsancıklar'ın yoksul kahramanı paltoyu soğuğa değil, başkalarına karşı koyabilmek için ister.
"İnsan paltoyu başkaları için giyer," der Devuşkin: "Çizmeye, gururumu korumak için ihtiyacım var."
İstiklal'de yürürken kaç kere önünden geçip gittik ama kaçımız Botter Apartmanı'na bakıp tarihçesini merak etmiştir ki? Binanın Mimarı Raimondo D'Aronco. Binanın sahibi Abdülhamit Han'ın özel terzisi Jean Botter. 1900 yılında inşa edilen Botter Apartmanı İstanbul’daki ilk Art Nouveau tarzındaki bina olarak bilinmektedir. Binanın giriş katında yer alan mağaza Jean Botter'in modaeviymiş ve burası İstanbul'daki ilk modaeviymiş.
Kitabın kurgusunu sevdim fakat bazı bölümlerde yazarın üslubundan dolayı gençlik romanı okuyormuş hissine kapıldım. Anlatım tarzını biraz basit buldum da diyebilirim.
Ülkemizde acı bir gerçek olan ensest olgusuna da değinilen kitapta Anadolu'nun bir şehrinde neredeyse bütün kız çocuklarının ensest mağduru olduğu dile getirilmiş ki ensestin acı gerçekliği abartıya kurban edilmiş ve romanda yapılmaya çalışılan vuruculuğu bu abartı yüzünden heba olmuş. Daha net bir ifade ile acı bir olayın okurda bırakacağı etki abartının kurbanı olmuş.
İncelememi sonlandırmadan önce şehrimizdeki tarihi binaların değerini bilme ve zamana yenik düşmelerine izin vermeme bilincine sahip olmamızı diler, tarihi binalar ile ilgili daha çok kitapların yazılmasını ve okumayı dilerim. Bu kitabı okuduktan sonra önüme çıkan tarihi binaları özellikle Istiklal Caddesi'nde yer alanlara daha dikkatli bakar oldum :)
Kim daha yürekli davranırsa haklıdır,onlar olaya böyle bakıyorlar.İnsanların kutsal saydıkları şeyi kim küçümseyerek kovarsa onların yasa koyucusu o olur;herkesten yürekli davranan da herkesten haklıdır.
Herkesin,her şeyin bir yolu var;herkes,her şey yolunu biliyor,şarkılarla gidip şarkılarla geliyor;bir tek o bir şey bilmiyor,bir şey anlamıyor;ne insanları,ne sesleri...herkese,her şeye yabancı,istenmeyen bir bebek gibi düşürülmüş...
■Afrika kıtası denildiğinde akla ilk gelen zengin kaynaklar ve sömürge düzenidir. Sömürgecilik söz konusu olduğunda ise eleştirilerin çoğu İngiltere ve Fransa üzerinden yapılır. Ancak Afrika’daki sömürü düzeninde en az bu iki ülke kadar sorumlu olan bir diğer ülke de Belçika’dır. Belçika’nın bu kıtada uyguladığı politikalar ya Ruanda’da olduğu