"Ben beden, duyular, akıl vb. değilim, ben sadece benim."
Sayfa 28Kitabı okudu
"Ötekine nasıl davranmalı?"diye soranlara
Ramana Maharshi'nin cevabı "Öteki yok" olmuş. Kendi deneyimimizde öteki yok veya onunla çok nadiren karşılaşıyoruz. Sık sık karşılaştığımız kendimiz oluyoruz.
Sayfa 175Kitabı okuyor
Ramana Maharshi “Mutluluk senin doğan” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Onu arzulamak yanlış değil. Yanlış olan, içerideyken dışrıda aramaktır.”
Sayfa 21 - SeranadKitabı okudu
Rumi'nin sözü
bir çoğunun kafasında sayısız soru vardı ama Ramana Maharshi'nin huzurunda bir kez oturdular mı bütün soruları dağılıp gidiyor, tamamen önemsizleşiyorlardı. Ramana Maharshi'nin hikâyesi bana on üçüncü yüzyıl Islam şairlerinden Mevlana
Celâleddin Ruminin şu sözünü hatırlatıyor: "Sadece sessizlik Tanrı'nın lisanıdır, diğer her şey ise kötü bir tercümedir."
Sayfa 7Kitabı okudu
Nietzsche aklın fethedilmesini bir arının en saf balı üretmek üzere kovanına uçuşuna benzetir. Maharshi de insanın kendi içine yaptığı yoluculuğu benzer bir şekilde anlatır: "Beline taş bağlayıp denizin dibine dalan inci avcıları gibi bizler de kendi içimize dalmalı ve içimizdeki inciyi çıkarmalıyız."
Sayfa 26 - Pena YayınlarıKitabı okudu
"Ötekine nasıl davranmalı?" diye soranlara Maharshi'nin cevabı "Öteki yok" olmuş. Kendi deneyimimizde öteki yok. Veya onunla çok nadiren karşılaşıyoruz. Sık sık karşılaştığımız kendimiz oluyoruz.
Sayfa 175Kitabı okudu
Özgür irade ve yazgı her zaman mevcuttur. Yazgı, geçmiş eylemlerin sonucudur; o vücut ile ilişkilidir. Vücudun ona uygun davranmasına izin ver. Neden onunla ilgileniyorsun? Neden ona dikkat ediyorsun? Özgür irade ve yazgı, vücut devam ettiği sürece devam eder. Fakat bilgelik (jnana) her ikisini de aşar. BEN, bilginin ve cehaletin ötesindedir. Bir şey olursa, kişinin geçmiş eylemlerinin, ilahi iradenin ve diğer faktörlerin bir sonucu olarak olur.
Eğer kendinizi beden ile özdeşleştirmeyi bırakırsanız, yaratılış, doğum, ölüm vb. hakkındaki sorular hiç ortaya çıkmayacaktır. Onlar uykunuzda ortaya çıkmazlar. Aynı şekilde, onlar gerçek Benlik halinizde de ortaya çıkmayacaklar. Yaratılışın amacı bu kadar açıktır: Kendinizi bulduğunuz yerden başlayarak gerçek varlığınızı idrak etmek*
. Doğanız basit varoluştur, düşüncelerden arı. Siz kendinizi beden ile özdeşleştirdiğinizden, yaratılış hakkında öğrenmek istiyorsunuz. Dünya ve nesneler, sizin bedeniniz de dahil olmak üzere, uyanıklık halindeyken belirir fakat uyku halindeyken kaybolurlar. Bütün bu haller süresince siz mevcutsunuz. Onu bulun. O sizin Asıl Benliğiniz, Öz Varlığınız’dır.
'Zihin' denen şey, Benlikte bulunan harika bir güçtür. Tüm düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olur. Düşünceler dışında zihin akıl diye bir şey yoktur. Bu nedenle düşünce, aklın doğasıdır. Düşünceler dışında dünya denen bağımsız bir varlık yoktur. Derin uykuda düşünceler yoktur ve dünya yoktur. Uyanma ve rüya hallerinde düşünceler vardır ve bir de dünya vardır. Tıpkı örümceğin ağını kendi içinden çıkarıp tekrar içine çekmesi gibi, zihin de dünyayı kendi dışına yansıtır ve yine kendi içine çözer.
Kimim Ben?
Bütün yaşayan varlıklar, ızdırabın olmamasını, sürekli mutluluğu arzu ederler;
Mutluluk kendi başına, sevgi için sebeptir.
Kişinin kendi doğası olan ve zihnin olmadığı derin uyku halinde deneyimlediği bu mutluluğu kazanmak için kişi kendisini bilmelidir.
Bu bilgiyi edinme yolundaki esas araç
"Kimim Ben?" formundaki araştırma, sorgulamadır.