" Her baba, aslında bir imadir oğluna.
Mevsimler, yıllar ve hayat,
Ah, böyle böyle geldim huzura,
Çiğnedim babamın sancı sırtını,
Gittim raylarda unutulan hikayelerin kahrına.
Ben o dişi taşların oyuklarında duaydım artık..
Alışır, alışır diye düşünürken,
Merak oldum ona.
...
Anneler erken,
Ölümlerine yakın sevilir,
—Zülfü Livaneli okudunuz mu hiç?
- Aaa bu da soru mu? Bayılırım!
— Orhan Pamuk hakkında ne söylemek istersiniz? Malum yeni kitabı Veba Geceleri de çıktı.
- E ama siz de... Soru mu bu şimdi? Nobel ödüllü yazar der susarım! Nobel her yiğidin harcı değildir. Yeni eserinin siparişini verdim, yolda.
— Şaşırmayınız çünkü bu da soru: Ferhan Şensoy desem
Ahmet Say, kimilerimizin gayet yakından bilip, takip ettiği, birçoğumuzun ise henüz tanışmadığı, pek aşina olmadığımız bir isim ki ben ikinci kategoriye giriyorum. Ve bunun ayıbını tüm kalbimle kabulleniyorum.
"Ağaçlar Çiçekteydi", Ahmet Say'ın otobiyografik ve anı düzleminde kaleme aldığı ancak bunlara paralel olarak dönemin politik,
Güzel dostum aramızda senlik benlik olur mu
Neden gönlüm sarayını tarumar ettin böyle
Bilirsin ki virane'de hanedanlık olur mu
Bir nefes alayım derken, bin zarar ettim böyle..