Doktor olarak Doğu Hint adalarında görev yapan bir doktorun, kendisine yardım talebinde bulunan zengin bir kadın hastayı reddetmesi(illegal bir işlem için) ile hikayenin ana konusu işleniyor.
Doktor daha kadın kapıdan çıkar çıkmaz pişman olmaya başlar. Kadını bulup ona yardım elini uzatmak ister ama düşündüğü gibi bir ilerleyiş olmuyor. Öldürücü bir delilik olan amokun etkisine girer.
Stefan Zweig bu kitaptaki olayı direkt olarak anlatmaktan ziyade, ana karakterin başından geçen olayı başka birine anlatması şeklinde bize sunuyor. Bu yöntemle daha keyifli ve merak duygusunu tetikleyen bir okuma keyfi sunmuş oluyor.
Kitap insanın vicdani yükümlülüğü hakkında bize birçok açıdan ders vermekte. İşleniş ve üslup açısından kitabı çok beğendim.
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,8bin okunma
Jack London'un okuduğum ilk kitabı, kitabın ilk 15 sayfasını okurken ne okuyorum, ne anlatıyor, acaba baskısı yanlış mı? gibi düşüncelere kapıldım çünkü pek anlaşılmıyordu. Ana karakterin kitaba dahil olmasıyla kitap kendini hissetirmeye başlıyor. Kısa bir öykü olmasına rağmen yazar güzel mesajlar vererek kitabı bitiriyor.
Öykünün kısaca konusu şöyle; Uzak bir adada evvelden beri süregelen bir kan davası var. Bu kan davası öyle bir hale gelmiş ki artık öldüren niçin öldürdüğünü bilmiyor. öyle ki artık birbirini öldürecek kanlılar bile kalmıyor. İki taraftan birer kişi kalıyor biri kadın biri erkek.
Kahramanımız Naass, Unga ile evlenerek bu davaya da son vermiş olacak. Adaya gelen sarı saçlı uzun boylu bir yabancının Ungay'ı kaçırmasıyla her şey yarıda kalır. Naass da onları bulmak için peşlerine düşer ve böylece hikayemiz devam eder.
Bir Kuzey MacerasıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
İnsanların sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrı’nın, Tanrı da onun içindedir.
Bir eşkiya düşünün ki kendisi bizzat padişah affıyla dağdan indiriliyor. Anlaşmaya koyduğu ağır şartları bile kabul ettiriyor.
Çakırcalı Mehmet Efe'nin biyografisi. Ünü sadece kendi bölgesinde değil tüm ülkede hatta Avrupa'da yayılan bir Efe.
Eski eşkıya olan babasının Osmanlı tarafından öldürülmesi sonucu annesi ve Hacı'nın baskısıyla dağa çıkıp babasının intikamını alıyor. Bunla da yetinmeyip ününü tüm ülke ve Avrupa'ya yayıyor.
Hayatının bir kısmını Yaşar Kemal diğer kısmı ise onu yakalayan Rüştü Bey'in hatıralarından öğreniyoruz. Devletin bile baş edemediği bir eşkıya.
Efe kıvrak zekası ve taktikleri ile yeri gelince 2000 kişilik bir kuşatmadan bile çıkabiliyor. Halk tarafından sevilen, işkence dahi edildiklerinde halk tarafından yeri söylenmeyen bir kahraman.
Yaşar Kemal ustalıkla kaleme aldığı bu kitap ben de İnce Memed izlenimi bıraktı bir çırpıda okunabilecek bir kitap.
Çakırcalı EfeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20125,2bin okunma
Yaşar Kemal'in okuduğum üçüncü kitabı.
Toplumsal konuları ustalıkla ele alan Yaşar Kemal bu kitabında annesini 9 yaşında öldüren Hasan'ı anlatmaktadır. Ömrü boyunca yaptığı şeyi belki anlamayacak ya da tam kavrayamayacak çağda olan bir çocuk. Toplumsal baskının insan üzerinde nasıl bir etki yarattığını bu kitapta iliklerinize kadar hissettiriliyor. Hasan burada tam bir kurban konumunda, çevresindekiler ise usta işi bir cinayete imza atıyor. Hiç el sürmeden sadece psikolojik baskıyla, bir insan oğlu tarafından nasıl öldürüldüğünü bize anlatıyor.
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,1bin okunma