Hali vakti yerinde olmanın, ilme sarılmanın, mal biriktirmenin, insan tanımanın, insanlığa yaranmanın; bu seyir içinde var olmaya dair hiçbir katkısı yok. Var olmanın kendinden oluşunu temenni etmemiz gibi saçma ve ehemmiyetsiz bu kavga. Nasıl olsa sabaha uyanmamızın gerekçesi basit bir saatin feryadıdır.
Ne yaşanırsa yaşansın; ruhumuzu teslim edenin hatrına dönmüyoruz maziye, bu yüzden arzulamıyoruz hiçliği. Zira kimsesizlik, şu terakki beceriksizliği yalnızca ilk düğümü atanın inayeti ile halollabilir. Talebimiz, yazarın "şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana ya rabbi" nidasında ve sıradanlığın farkındanlığı nispetinde göğe yükselmektedir.