Fakat bu noktada dikkat çekici bir tutum daha vardır ki, üzerinde özellikle durulmalıdır. Büyünün devlet desteği aldığı ve bir tutarlı iş olarak uygulandığı bu toplum çok tuhaftır, Hak Din'i getirmiş olan peygamberleri "büyücülük"le suçlamaktan da kaçınmamaktadır. Yöneticiler kendi açılarından doğal, olağan, gerekli ve kim bilir belki de ayrıcalık sağlayıcı bir üstünlük gibi gördükleri "büyü" olayını, karşılarına çıkanlar bakımından bir suçlama ve küçümseme sebebi olarak gösterebilmektedirler. Kendilerinde "fazilet" olan şey, başkalarında "suç"a dönüşebilmekte, dönüştürülmektedir.
korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.