Ey doğru yolu gösteren...
Ey hakikatte her vadinin haber çavuşu olan hüdhüd,mehaba!
Seba sınırlarına kadar ne güzel gittin...
Süleyman'la ne de güzel "Mantık al-Tayr" (Kuş dili) ile konuştun.
Bu yüzden övündün ,bu yüzden başına taç urundun!
Hüthüt dedi ki:
"Ey dıştan görünene kapılıp kalmış olan, bundan ileri gitme.. artık bir güzel aşkıyla öyle nazlanıp durma!
Gülün aşkı, seni nice dikenlere uğrattı.
Dil kılıcının gevheri ancak sükûttur.
Süsenin de on taneden fazla dili var ama yine de susmakta;susmaya âşık olmuş sanki?
...
İş gerek,söz değil.Niceye bir söyleyip duracağım ki?