“Ey nefsim ve ey arkadaşım! Aklınızı başınıza toplayınız. Sermaye-i ömür ve istidad-ı hayatınızı hayvan gibi belki hayvandan çok aşağı bir derecede şu hayat-ı fâniye ve lezzet-i maddiyeye sarf etmeyiniz. Yoksa sermayece en a’lâ hayvandan elli derece yüksek olduğunuz halde en ednasından elli derece aşağı düşersiniz.”
“İnsan, geleceği düşünmeye başladığı andan itibaren, yaşamakta olduğu cenneti terk edip anksiyete dünyasına adım atar; üzerine kaygının gri tonu çöker, hırs dürtüsü oluşur, mülkiyet başlar ve “düşünceden yoksun” yabanın keyifli hayatiyeti kaybolur.”
"Devrimin ne olduğunu anlamak istiyorsanız, ona İlerleme deyin, ilerlemenin ne olduğunu anlamak istiyorsanız ona Yarın deyin. Yarın, karşı konulmaz bir şekilde işini daha bugünden görmeye başlar ve ilginç bir şekilde her zaman hedefine ulaşır."
"Denizin bir kıyıya tekrar vurduğu gibi bir düşünceden diğerine geçmeye engel olunamıyordu. Tayfa için gelgit neyse, suçlu için vicdan azabı odur. Tanrı ruhu okyanus gibi kabartır."
"Bazı insanlar kendilerini hiç ilgilendirmeyen muammaları çözmek için on hayır işine ayıracakları parayı ve zamanı harcarlar; üstelik bunu para kazanma amacı gütmeden, keyif için, merakı merakla ödemek için yaparlar."
"Gene de Veronika, son bir kez biri tarafından beğenilmiş olmaktan keyif duydu. Sevgisizlik yüzünden öldürmüyordu kendini. Ailesi tarafından sevilmediği ya da para sorunları ya da amansız bir hastalığı olduğu için de değildi."
"Dayanırsan, dayanmasını bilirsen, ama nasıl olsa dayanacaksın, insanoğlusun, kendin söyledin, insanoğlu, düşün bir, kimler nelere dayanmadı, dayanacaksın ve yeni bir kişilik yaratacaksın."
"Ansıdığım yalnız adımı. Bir sabah ezanıyla kulağıma fısıldanmış, anlamsız bir sözcük: Adım. Bazı durumlarda bu bile yeter. Öyle durumlar olur ki, adını, öz adını bile ansıman yeterlidir. Bir çiçeğin adı bile yeterlidir. Sevdiğinin (yani bir başka insanoğlunun ya da kızının) adı çok yeterlidir. Bu senin yaşama nedenin bile olabilir. Nokta."