Sakarya nın doğusun da onları yeneceğiz…
Sayfa 181Kitabı okudu
Mareşal kendisinin cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyleyen arkadaşlarına
Teşekkür ederim . Fakat bu teklifinizi kabul edemeyeceğim.Hepimiz bulunduğumuz mevkilerde memleketin yükselmesi için çalışacağız.Eğer bu yolu bırakıp bir takım siyasi entrikalara kapılacak olursak bu memleketi batırırız.Buna da hakkımız yoktur.Ordunun hiç bir zaman politikaya karışmasına razı olmam.
Sayfa 161Kitabı okudu
Churchill in anılarında yayınlanan bu görüşmelerden yola çıkarak Türkiyeyi 2. Dünya savaşına sokmayan kişinin Fevzi ÇAKMAK olduğu yorumlanıyor.
Sayfa 156Kitabı okudu
Atatürk ün özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak anlatıyor
Mareşal Fevzi ÇAKMAK ülkesine büyük katkılarda bulundu.Üslerinin düşüncelerini her zmaan takdir etmiş ve kimse ile kavgalı değil.Bu sebeple kendisi devletin başı için en uygun adaydır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Sayfa 159Kitabı okudu
Mareşal Fevzi Çakmak
Anadolunun Yunan ordusu için bir mezar olacağı hakkındaki kanaatımız sonuçlanmakta olduğunu arz ederim.
Sayfa 141Kitabı okudu
Mareşal in günlüğünden
15 mayıs “Ben, Cevat,Mustafa Kemal üçümüz Analoduda melama karar verdik.”
Anadolu uyanışı başlarken,bu uyanışı etkileyen,sürükleyen itici gücünde kimler olduğunu görüyoruz.
Sayfa 96Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa Fevzi paşaya …
Paşam vaziyeti nasıl mütalaa ediyorsunuz?
Gök gürler gibi bağırarak;
Anlamıyorum ki efendim haritadan
İstanbulu gösterek buradaki rahatımızı feda etmemek için koskoca memleketi veriyoruz.Bu ne akıldır.
Sayfa 83Kitabı okudu
Diyarbakırdan sevk edilen silahlar
Mareşal trenle taşınma ihtimali olan silahları trenle değil kağnı arabalarla sivas üzerinden samsuna göndermeyi planlamış ve silahların itilaf devletlerine değil Milli ordunun eline geçmesini sağlamıştır.
Sayfa 60Kitabı okudu
Mareşal
Türk ü Türk e kırdırarak Türk ülkesini istila etmek istediklerini anlamış,Anadoluya silah sevkiyatını artırmış bunu yaparlen de hareketlerini kamufle etmek için İngilizlerle hoş geçinmeyi ihmal etmemiştir.
Sayfa 60Kitabı okudu
Erzurum-Sivas'taki 16 Mart tarihli Heyet-i Temsiliye'nin adına kurulmuş olan bu meclisin adı "Millet Meclisi" diye geçiyordu. Meclis üyelerinin yüzde 8'i din adamları, yüzde 34'ü sivil bürokratlar, yüzde 13'ü askerlerden oluşuyordu. Askerler 1924 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra kendi istekleriyle ya istifa ederek siyasete devam ettiler yahut da Mareşal Fevzi Çakmak gibi askerî kariyeri tercih ettiler.
Sayfa 87Kitabı okudu
Karakeçili Aşireti, Köseler Cemaati. Karesi Kurmaylığı
Çakmaklardan Mustava
Fevzi Çakmak’ın büyükbabası, Derviş Hüseyin Kaptan 18.yüzyılın sonlarına doğru 1781/1782 yılında Limni’de doğmuştu. Ailesi aslen Balıkesir’in Çakmak Köyü’ndendi.
Soyadı Kanunu çıkınca Mareşal, Çakmak soyadını almak istiyor. Atatürk bu soyadını duyunca Mareşal Fevzi Bey'e takılıyor, "İsmet Paşa, İnönü soyadını aldı. Sen de artık Sakarya'yı alırsın." diyor. Mareşal, "Kusura bakmayın, benim sülalemin adı 'Çakmakoğlu', ben bu adı kullanmak isterim." karşılığını veriyor.
Derin'in (98-9 ) aktardığı Soyak'ın iddiasına göre, Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak'ı kendi vekili olarak düşünüyordu; bu görüşü Çakmak'ı İsmet İnönü'ye karşı yükseltmek çabalarının ışığında incelemek gerekir.
Atatürk: Türk Mareşali
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk mareşalidir. Meclis kararıyla unutmayın bunu ve "Gazi" unvanıyla birlikte verildi. Bu, Sakarya Muharebesi'dir. 26-30 Ağustos'taki Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nde bu unvanı bir kez daha hak etti. Fakat kidemce kendinden önde olan ve ters fikirde olsa bile alınan kararları takip eden, uyumlu bir asker olan Fevzi Çakmak Paşa'ya verdi. Türkiye mareşali o oldu. Kendisi tabii o rütbeyle ordudan ayrıldı. Bu önemli. Mesela Mareşal Pilsudski ayrılmadı Polonya'da, Mannerheim Finlandiya'da ayrılmadı, taşıdılar o unvanı. Türkiye mareşalidir. Devleti Aliyye'nin adı da artık Türkiye olmuştur. Meclis'in kararıyla verilmiştir bu; kalıcıdır ve doğrudur. Stratejide değişiklikler yaptı. Bizim ordu ricat durumunda bozguna uğrar. Dönmeyi yani resesyon bilmiyoruz. Halbuki İstiklal Savaşı baştan sona bu resesyon, ricat taktiğini tutunma ve galibiyete çevirme savaşıdır. Yunan ordusunu mahveden de bu oldu. Yoksa namütenahi imkânları var bize göre değil mi? Bu unvanı hak etmiştir onun için.
Sayfa 34 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
