Acaba neden yehova ve Allah gibi yüce tanrılar insanlığın büyük büyük bölümünce lezzetle yenen zararsız ve hatta gülünç görünüşlü bir hayvanı (domuz) lanetleme zahmetine girmektedirler?
Yanomamo erkeği kırk yaşını bulursa, başında
birbirini çaprazlama kesen yirmi kadar geniş
yara izi görülebilir.
(.....)
Genç adam babasının
olgunlaşsınlar diye yükseğe astığı muzları
yemişti. Hırsızlık anlaşılınca, baba öfkelendi,
evinin çatı kirişleri arasından bir sırığı çekip
aldı, ve onu oğlunun kafasında parçaladı.
Oğulun kendisi de bir sırık ele geçirdi ve babasına saldırdı. Bir anda, köydeki herkes
yanlardan birini tutarak bir başkasına saldırıya
geçti. Kavga genelleşince, amaç yozlaştı,
sonuçta bir çoklarının parmakları ezildi,
omuzları ve kafatasları yara bere içinde kaldı
Savaş alanına gitmeden önce, savaşçılar
ateşin yanında diz çöküp oturan, hıçkırıklarla
ağlayarak atalarla konuşan savaş büyücülerinin
çevresinde bir daire biçiminde toplanırlar.
Büyücüler alevlerin içine uzun yeşil bambuları
yerleştirirler. Yüksek ısı bambuları yakıp
patlatınca savaşçılar ayaklarını yere vurarak
Ooooooo diye haykırırlar, ve tek sıra halinde
savaş alanına doğru devinirler, yol boyunca
hoplayıp şarkı söylerler. Karşıt güçler
birbirlerinin ok menzili içinde alanın karşıt
uçlarında dizilirler. Adam boyundaki ağaç
kalkanlarını yere dikerler, siper alırlar, ve
düşmana tehdit ve hakaretler savururlar. Ara sıra
bir savaşçı düşmanlarını alaya almak için
kalkanının ardından öne atılır, sonra kendisine
sağanak gibi oklar yağınca birden geri çekilir.
Çatışmanın bu aşamasında kayıplar azdır, ve her
iki kamptaki bağlaşıklar ağır bir yaralanma olur
olmaz savaşı durdurmaya çalışırlar.