Biz insanlar en büyük dişlere, en keskin pençelere, en zehirli sokuşa, ya da en kalın deriye sahip olduğumuz için değil, ama dişlerin, pençelerin, sokmaların ve derilerin işlevlerini sırf anatomik olan herhangi bir düzenekten daha etkili biçimde yerine getiren öldürücü alet ve silahlarla kendimizi donatmayı bildiğimiz için en tehlikeli bir türüz. Bizim biyolojik uyarlanmamızın asıl yolu anatomi değil, kültürdür.
İmge Kitabevi, Epub
Tipik bir Yanomamo erkeği olgunluk yaşına vardığında sayısız kavgaların, düelloların, ve askersel akınların bıraktığı yaralar ve yara izleriyle kaplı bulunur. Yanomamo erkekleri kadınları çok hor görmekle birlikte, gerçek ya da imgesel zina olaylarından dolayı ve eşler sağlama vaatlerinin tutulmamasından ötürü her zaman gürültülü kavgalara girişirler. Yanomamo kadınları da yara bere izleriyle örtülüdürler, bunların büyük çoğunluğu kadınların ayartıcılarla, ırz düşmanlarıyla, ve kocalarla yaptıkları kavgaların sonucudur. Hiç bir Yanomamo kadını tipik düzeyde öfkeli olan, uyuşturucu kullanan Yanomamo'lu savaşçı kocanın yabanıl vasiliğinden kurtulamaz. Bütün Yanomamo erkekleri eşlerine fiziksel olarak kötü davranırlar. Kocalardan nazik olanları eşlerini sadece dövüp sakat bırakırlar; yabanıl olanları ise yaralayıp öldürürler.
İmge Kitabevi, Epub
Reklam
Erkek egemenliği altında bulunan öteki kültürler gibi, Yanomamo'lar da aybaşı kanının kötü ve tehlikeli olduğunu düşünürler. Onlar ilk adetini gören bir kızı özel olarak bambudan yapılmış bir kafesin içine kilitlerler ve onu orada besinsiz yaşamaya zorlarlar. Daha sonra, her aybaşı döneminde inzivaya çekilmeli ve evin karanlık bir yerinde yalnız başına çömelip oturmalıdır. Yanomamo kadınları çocukluklarından itibaren hep zulüm görürler. Bir kız kendisine vuran küçük erkek kardeşine vurursa kendisi cezalandırılır. Oysa, herhangi bir kimseye vuran küçük erkek çocuklar asla cezalandırılmazlar. Yanomamo'lu babalar dört yaşındaki öfkeli oğulları tarafından suratları tokatlandığında keyiflenip kahkaha atarlar.
İmge Kitabevi, Epub
Yanomamo dilindeki evlilik deyimini "bir şeyi zorla sürükleme" ve boşanmayı da "bir şeyi fırlatıp atma" olarak çevirmiştir. Kızların sekiz ya da dokuz yaşlarında artık kocalarına hizmet vermeye başladıklarını; onların yanıbaşlarında uyuduklarını, onların peşinden ayrılmadıklarını, ve yemeklerini hazırladıklarını anlatır. Bir adam sekiz yaşındaki geliniyle bile cinsel ilişkiye girişebilir.
İmge Kitabevi, Epub
Vance Packard, Amerika Birleşik Devletleri'ni statü peşinde yarışanlardan kurulu bir ulus diye betimlediğinde çok uygun bir niteleme yapmıştır. Bir çok Amerikalının sırf birbirlerini derinden etkilemek amacıyla bütün yaşamlarını toplumsal piramidin daha yukarısına tırmanmak için harcamakta olduğu görünüyor. Biz gerçek zenginliğin kendisine değil de, genellikle kromdan yapılmış değersiz süs eşyasından ve külfet yükleyici ya da yararsız nesnelerden oluşan zenginliğimize insanların hayranlık duymalarını sağlamak için çalışmaya galiba daha çok ilgi duyuyoruz.
İmge Kitabevi, Epub
Statü arayışının en garip örneği vaktiyle Güney Alaska'nın, British Columbia'nın, ve Washington'un kıyı bölgelerinde yaşamış bulunan Amerikan Kızılderilileri arasında ortaya çıkarılmıştır. Buralarda statü arayıcıları gösterişçi tüketimin ve gösterişçi savurganlığın potlaç olarak bilinen ve çılgınlığa vardığı görülen bir biçimini uygulamışlardır. Potlaç'ın amacı rakibinkinden daha çok zenginlik sergilemek ya da rakibin yok ettiği zenginlikten daha çoğunu yok etmektir. Eğer potlaç veren kişi güçlü bir şefse, o yiyecekleri, giysileri, ve parayı yok etmek suretiyle rakiplerini utandırma ve yandaşlarının hayranlığını kazanma girişiminde bulunabilir. Hatta bazen prestij arayışı içinde kendi evini bile yakıp yok edebilir.
İmge Kitabevi, Epub
Reklam
886 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.