ilk ve son kez gördüğümüz insanlar;
aksi ispat edilmedikçe benimdir,
ilk ve son kez işlediğimiz günahlar kadar
her gün geçtiğimiz,
ama hiç gitmediğimiz
o yerlerdeki kovulmuşluk hissi
bunu en kötü kim anlar
ben mesela
bütün fidyelerin rehinesi
gözümün gördüğü her yer çok dar
tek şansım konuyu bilmemenin masumiyeti
sonra bir oğul daha babasını andırır
kanepeler çekilir, bir yüzük daha bulunur
sorarım; neden bütün keskin nişancılar kekeler?
ben neden sinirli birisi olurum, ki benim sinirim
renklilerin arasına karışmış beyaz bir gömlektir
ölümün rengi çıkar, yine de giyerim
bilmediği her şeyi bana öğreten ömrüm
kriz zamanı ilk kısılan arkadaşlar gibi
evde yapılmış bir sona hazırlanıyor
gardımı da koşarken düşürmüşüm bir yerlerde
tanrım, kendini elden çıkarmak ne zor...