Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Diyeceğim, uğradıkları dehşet verici haksızlıklar o mazlum insanlarda bunları yapan zalimlere dönük herhangi bir öfke patlaması yaratmıyordu. Kendilerine miras bırakılan zulüm ve aşağılamaya o kadar uzun zamandır maruzlardı ki hiçbir şey onları şefkat ve incelikli yaklaşım kadar irkitemezdi. Evet, o insanlarda köleliğin çok derinlere kök salmasına yol açtığı garip, gerçekten garip bir saygı vardı. Tüm varlıkları tekdüze bir sabır, bu hayatın onlara reva gördüğü her şeye katlanma, her şeyi şikayet etmeden kabullenme düzeyine indirgenmişti. Hayal ve tasavvur güçleri ölmüştü. İnsanın dibe vurması gibi bir şey varsa, onların henüz doğarken vardığından daha dip bir nokta olamazdı.
Halkların gösterdiği insafı, insaniyeti bi boka yaramayan hükümetler gösteremiyor.. Zulme karşı bu denli sessizlik ve hatta zulüm taraftarlığı, bu denli İsrail yalakalığı bağımlılığın, ele geçirilmişliğin, işgal edilmişliğin boyutlarını da göstermiyor mu! Öyle tersine dönmüş bi dünya ki dünün zalimiyle güya mazlum mağduru bugün kanka haline gelebiliyor...
Reklam
“Abdurrahman Gibisin” Bediüzzaman kendisine vekâletini verince, Bekir Berk kendini başka dünyalarda buldu. Çünkü Üstad, ilk kez birisine vekâlet veriyordu. Bu, büyük bir mazhariyetti. Bediüzzaman, İstanbul’a son gelişinde basına, “Avukatıma vekâlet vermek için geldim.” diye açıklama yapmıştı. Kaldığı Piyer Loti Otelinde, gazetecilerin akınına
Aç olan biri için İslam ekmektir. Esaret zincirine vurulmuş bir köle için İslam özgürlüktür. Zulüm altında inleyen bir mazlum için İslam adalettir. Sevgi ve şefkat görmemiş bir kadın için İslam aşktır. Hurafeleri kıskacında akıl tutulması yaşayan için İslam ilimdir, farkındalıktır.-Hz. Muhammed (sav)
Sayfa 104Kitabı okudu
639 öğeden 616 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.