Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
m.burak
m.burak
@mburaak
yeni hesap
kitaplarımı kaydedeceğim güzel dijital kütüphanemm
29 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Tehlikeli Oyunlar'ı okurken Tutunamayanlar'a göre daha çok zorlandım. Bunu belirtmek istiyorum öncelikle.
Kitapta olay örgüsü konu bütünlüğü yok. Düşünme hızında, mantığında yazılmış bir kitap. Okurken zaman zaman ara verdim. Bir solukta bitebilecek bir kitap değil bana göre.
Oğuz Atay'ın yine bir hayata tutunmaya çalışan kişi olan Hikmet Benol'un hikayesini anlattığı bir eser. Fakat hiçbir şey tam olarak belli değil. Hüsamettin Albay, Nurhayat Hanım gerçekten var mıydı. Yaşanan olaylar gerçek mi yoksa Hikmet'in kafasında kurduğu oyunlardan biri mi anlaşılmıyor. Sonu bile ayrı bir kafa karışıklığı.
Hikmet Benol toplumda kendi olmaya çalışan Albay'ı kendine hayali arkadaş edinmiş (tutunamayanların Olric'i diyebilirim Albay için) bir karakter. Toplumdaki kargaşayı ve bu kargaşanın temelinde yatan gerçekliği oyunlarla anlatmayı tercih ediyor. Bu gerçekliği irdelemenin tehlikeli olduğunu düşündüğü için "tehlikeli oyunlar" adı altında sunuyor bize. Fakat kitaptaki şu sözlerden de anlaşıldığı üzere pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim:
"Bütün hayatımı kelimeler uğruna harcadım, içi boş kelimeler uğruna. Kelimelerin gerçek anlamlarını bilmeden, onlarla oynadım. Oyunları da kelimelerin içinde tutukladım."
"Aşkın göz yaşları onu bırakmıştı. Aklın göz yaşları onu bırakmıştı. Bununla birlikte sonuç çok acıklı oldu; fakat sebebi anlaşılamadı. İyi tahliller yapılamadı, kahramanlar yerli yerine oturtulamadı, çevre iyi verilemedi, bir çok güzellik anlatılamadı, olaylar sonuna kadar götürülemedi. Bu yüzden oyunların güzelliği de anlaşılamadı."
Kendi kendime defalarca kurduğum bu cümleyi kitapta görmek ne güzel hissettirdi.
Her bir insanın öyküsünü bilebilmeyi isterdim. Her bir insanın kendi öyküsü içinde tanıyıp, onlarla yaşamımın ilişki içinde olmasını isterdim. Onları yargılanmadan kabul edecek olgunluğa eristiğimi düşündüm. Icimde adı konulmamış bir sevginin enerjisi vardi.
Hayatımızın büyük bölümünü verdiğimiz eğitim döneminin zorlu çetin geçen basamaklarını tırmanırken zaman zaman yaşadığımız zorluklar stresler sıkıntılar yer yer başarısızlıklar ve mağlum sınavlar karşımıza gelmiştir
işte bu kitap ömrümüzde önemli paya sahip olan eğitim sürecini rahat mutlu güzelliklerle dolu geçirmemizi sağlamayı amaç edinen çok kolay basit teknikler sunan yararlı bir kaynak
büyük bir sınava gireceğizdir yaşayacağımız tüm piskolojik sıkıntıları bu kitap sayesinde atabiliriz yalnız tek bir şartla oda kitapta verilen yöntem ve metotları hayatımızda harfien uygulayarak. Üniversitede son final zamanı okumuştum, aklıma geldi(!) zaten ki bence, Acar Hoca bu konuda ustadır. Çok şey katacağına eminim
Okur Takip Önerileri
Dünyaya geldiğimiz sınırlı bir süre içerisinde aslında çeşitli dönemlerde, değişik süreçlere tabi olarak büyük değişim ve dönüşümler yaşıyoruz. Kafka 19. Yüzyılın sonu ve 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde günümüzden yaklaşık 100 yıl önce somut bir metafor üzerinden yaşadığımız hayatın dönüşümlerine atıfta bulunmuş. Özellikle günümüzde teknolojik ve siber alanlarla yaşanan korkunç denilebilecek ilerlemeler bizleri o döneme göre çok daha fazla değiştirip dönüştürürken olan bitene anlam verebilmek için faydalı bir eser. Bir çırpıda okunurken etkisi hayata bakış açımızda uzun süren değişikliklere yol açabilecek nitelikte... Henüz okumamış olanlara tavsiye ederim..
Psikoterapinin özünde kişinin kendini bulma yönlendirmesi vardır. Sorunlar karşısında bir nevi destek baz alınır. Kişiye yapması gerekenler söylenmez. Sadece içine düştüğü çıkmazdan çıkabileceği yollar gösterilir. Kişi kendi için en doğru olanı yine kendisi seçer. Aslında kendi kendini yönetir. Bunu evde kendi başına neden yapmıyor peki kişi daha doğrusu yapamıyor. Çünkü kişi kendi söz konusu olduğunda bir çok şeye kör olur, göremez. Sonucu bariz belli olan konular bile onun için içinden çıkılmaz bir hal alabilir. İşte bu evrede psikoterapi devreye girer ve kişiyi düştüğü kuyudan nazikçe çıkarır. Bu süreç sadece kişi için değil, psikoterapist içinde aslında bir öğrenme ve yol alma sürecidir. Psikoterapist karşısına aldığı her insandan seanslar sırasında bir şeyler kendine ekler. Kendini de bi nevi bu şekilde görür, eksiklerini ve yanlışlarını düzeltir.
Bu kısacık kitap, beni en çok etkileyen kitaplar listesine giriş yaptı.
Bu kısacık kitaptaki her bir karakterden öğrenilecek şeyler bulacaksınız.
Bu kısacık kitapta, masumiyeti, vefayı, dostluğu, gücü, zayıflığı, adaletsizliği okuyacaksınız.
Hayallerimiz, hedeflerimiz olmasının bizi nasıl ayakta tuttuğunu, küçücük masum hayallerin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu farkedeceksiniz.
Bu kısacık kitap sınıf ayrımının, ırkçılığın çirkin yüzünü bir kez daha görmenizi sağlayacak.
Spoiler verip okuyacakların alacağı hazzı azaltmak istemiyorum, bu yüzden kısa kesiyorum ama okumuş ( veya izlemiş) olanlara fikir vermesi adına şunu söylemek isterim ; yıllar önce ilk okuduğumda ve daha sonraki okumalarımda ve filmini her izleyişimde “Yeşil Yol”dan aldığım o masum ve duygusal tadı verdi bana “Fareler ve İnsanlar”…
Duygusal manipülasyondan kurtulma ve korunma metotlarının anlatıldığı örnek hikayeler ile bütünleştirilmiş bir kitap olmuş.Dikkatle okuyup acaba ben de herhangi bir durumda konusu fark etmeksizin manipüle edildim mi diye karşılıklı soru-cevap içerisinde bulunup kitabı tamamlamış oldum. Bilmediğim birçok sendromları ve doğuş hikayelerini öğrendiğim güzel kitap.
Seni Yoran Her Şeyi Bırak - Duygusal Manipülasyondan Kurtulma ve Korunma MetotlarıMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 20223,360 okunma