Tapınağın gölgesinde, dostum ve ben, tek başına oturan kör bir adam gördük. Dostum dedi ki: "Şu adama bak, ülkemizin en bilge insanıdır."
Bunun üzerine, dostumdan ayrılıp kör adama yaklaştım ve selam verdim. Konuştuk.
Biraz sonra ona sordum: "Bağışlayın beni, ne zamandan beri körsünüz?"
"Doğduğumdan beri," diye cevap verdi.
Tekrar sordum: "Hangi bilgelik yolunu izliyorsunuz?"
"Gökbilimciyim," dedi.
Sonra, elini göğsüne koyarak, dedi ki: "Ben bütün güneşleri, ayları ve yıldızları gözlemlerim."
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları