Bir dünya haritası alıp tam ortasına odaklandığınızda, Batı’nın Doğu ile sınırında, dünyanın tam ortasında duran İstanbul’un merkezinin Beyoğlu ilçesi, Beyoğlu’nun orta noktasınınsa Tünel Meydanı olduğunu görürdünüz. Dünyanın tam ortasında, uçsuz bucaksız kıtaların ve sonu gelmez okyanusların belirsiz sınırlarla birbirine girdiği bu yerde, yüzyıllardır birbirleriyle savaş halinde olan medeniyetlerin kesişimindeki bu sıfır noktasında hiçbir şeyi umursamadan köfte piyaz yemek, belki de dünyanın bugüne dek gördüğü en barışçıl eylemlerden biri oluyordu.
Shakespeare'in Shakespeare eleştirmenlerinden haberi mi vardı? Doğrudan doğruya metinleri incelesenize. Kitabı beğenirseniz , sorun yok; beğenmezseniz okumayıverirsiniz. Zoraki okumak kadar saçma bir şey olamaz; ancak zoraki mutluluktan söz edilebilir. Bence şiir
duyumsanan bir şeydir. Şiiri duyumsamıyorsanız, güzellik duyusundan yoksunsanız, bir öyküyü okurken biraz sonra neler olacağını merak etmiyorsanız, yazar sizin için yazmamış demektir. Bırakın o öyküyu bir kenara. Edebiyat karşınıza ilginizi çekebilecek ya da bugün ilgi duymasanız da yarın okuyabileceğiniz başka bir yazar çıkaracak kadar zengindi.
Ben kendi payıma hazcı bir okurum; bugüne kadar tek bir kitabı bile yalnızca eski olduğu için okumuş değilim. Kitabı, bana sunduğu estetik coşkular için okurum; o kitapla ilgili yorumlara ve eleştirilere aldırmam.
bir gün
yaşayan hiç kimsenin
anısı olmayacağız
yine de
sonsuzluk bizmişiz gibi
yaşayacağız dünyayı
unutmak ey
Tanrı'nın anlaşılmaz bağışı
sensin hepimizin büyük hayatı
Şükrü Erbaş