Mehmet Rauf'un, romanı kurgularken, edebi tutumunun gereklerine uymaktan çok olayı anlatmaya odaklandığı da ortadadır. Olay örgüsünü şekillendiren tesadüfler, bir anda bulunan çözümler, olaylar arasındaki sebep-sonuç bağının zayıflığı, iyiler ve kötüler arasındaki keskin ayrım hem teknik aksaklık olarak değerlendirilebilir hem de yazarın polisiye romanı sanatsal bir metin olmanın daha gerisinde gördüğünü düşündürebilir. Yine de metnin sonuna kadar devam ettirilen heyecan, çözüme gide yolda başkarakterin düşüncelerinin olay akışına etkisinin birinci ağızdan anlatılı yor olması, serim düğüm ve çözümün sınırlarının belirginliği eserin başarılı yönlerini oluşturur. Ayrıca Avrupalı yazarların cinai ve polisiye romanlarının tümünü okumuş olmakla övünen ve bu birikimin verdiği güvenle olayları çözmeye karar veren Şakir Feyzi aracılığıyla, yazarın da polisiye roman konusundaki kaynaklarını açıkladığı düşünülebilir.