Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kasvetli ve melankolik Levin, Kiti'yi unutmaya çalışıyor. İlkbaharda tarlalara gidip köylüleriyle birlikte ekin biçecek. İş ona çok çetin geliyor. Sıra başı çeken yaşlı köylü mola emri verdiğinde, aman dileyecek. Sonra ekin biçme işi yeniden başlar. Levin yine bitkin düşer. Ama yaşlı adam ikince kez tırpanı kaldırır. Mola. Ve sıradakiler yürümeye koyulur. Biçilen otları yere deviren kırk delikanlı, ırmağa doğru yürürken, güneş doğmaktadır. Hava giderek ısınır, Levin'in kolları ve omuzları tere bulanır. Ama mola verip tekrar başlamalar sayesinde, başlangıçta acı veren acemi hareketleri giderek hareket kazanır. Çok mutlu bir esinti aniden sırtını kaplar. Yaz yağmuru. Hareketleri yavaş yavaş iradesinin kösteğinden kurtulup hafifler. Hareketlerine mekanik ve bilinçli, düşünmeden ve hesapsız eylemlerin kusursuzluğunu katan hafif bir transa girer. Tırpan sanki kendiliğinden hareket ediyor gibidir. Levin ise hareketin içinde kendini unutmaktan büyük zevk alır. Bu zevk onu iradenin çabalarına hayranlık verici bir şekilde yabancı kılmıştır.
Melankolik bir mola!
"Melankoli içe dönük bir ara veriştir, insanı yeni olana yeni bir yaşama ve yeni etkinliklere hazırlar. Ancak günümüz toplumu kendisini aktif, formda, neşeli ve genç olmaya öylesine adamıştır ki artık katlanır olmaktan çıkmıştır. Bir nefes alma molasına bile yer kalmayan bu dünyada zaman zaman boğulma duygusuna kapılıyorum. Dinamizmin yegane onaylanır devinim olduğu bir yerde zaman zaman gevşemekten başka bir isteğim kalmıyor ve reklam dünyası bir Coca Cola sayesinde köpürüp taşan yaşam sevincini karşıma çıkarsa bile bazen gözyaşlarına boğulduğum oluyor."
Sayfa 14 - Ayrıntı Yayınları, çev. İlknur İgan, İstanbul.