Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melisa Delioğlu

Melisa Delioğlu
@melisadelioglu
Ege Üniversitesi, Biyomühendislik
8 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
"Neden mi ağladım? Yahu, ben ağlamak için bahane arıyorum. Başıma bunca bela geldikten sonra, deli miyim ki güleyim..."
Sayfa 101 - Yaşar Yaşamaz
Reklam
"Ah efendim, dedi, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de, Rubaiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur."
Sayfa 119 - ÖtükenKitabı okudu
"Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İllâki zıddıyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları..."
Sayfa 84 - ÖtükenKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Niçin, sen artık dünkü sen değilsin? Niçin, biz bugün ikimiz de bir kıymetli bir şey kaybetmiş gibiyiz? Niçin bugünün düne benzemiyor? Niçin dünkü gibi rahat adımlar atamıyorsun? Niçin böyle oldun?"
Sayfa 69 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
"Izdırabın verdiği intibah zamanlarında, kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten korkmaya başlar."
Sayfa 23 - ÖtükenKitabı okudu
"(...)yani kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, biraraya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce iki kez acı kahkahalara boğuldu."
Sayfa 302 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ben yine de kendi hazlarımı insanoğlunun ittifakla verdiği hükümlerden önemsiz görmeyeceğim. Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim."
Sayfa 238 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Sadece kendi dünyasıyla sınırlı dar görüşlünün, evrensele akıl hocalığı yapmaya çalışmasının kadim tragedyasıydı bu."
Sayfa 233 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Dünyanın kalan son görkemli özgürlüğünün aşağılanmasına ve insanın içinde yaşadığı ortama karşı takındığı tutuma direnmek zorundayız. Hiçbir gücü, hiçbir yararı, zaman zaman ortada görünmekten başka hiçbir amacı olmayan canlı bir güzelliği korumaktan, doğaya saygı duymaktan tümüyle yoksun muyuz artık? Özgürlük de soyu tükenmek üzere olan son güzelliğimiz."
Sayfa 81 - Agora Kitaplığı
Reklam
"Hayatın çevremizdeki en güzel, en soylu değerlerini yıkıp yok ederken ilerlemeden nasıl söz edebiliriz? Sanatçılarımız, mimarlarımız, bilim adamlarımız, şairlerimiz hayatı daha güzelleştirmek için kan ter içinde uğraşırken parmağımızı otomatik silahların tetiğinde, kalan son ormanlara girmeye, okyanusları ve soluduğumuz havayı nükleer silahlarla zehirlemeye çalışıyoruz..."
Sayfa 81
"Öte yandan, duyumsadığı bazı şeylerin anlamının sözcüklerin dokunuşuyla önemli ölçüde değiştiğini fark etmişti. Bu yüzden, konuşurken kendine ait saymıyordu söylediklerini artık. Şimdi, düşünmenin yeterli olup olmadığını, düşüncelerin sonsuza kadar ulaşılamayacak bir şeyi salt el yordamıyla yollamaktan öteye gidip gidemediğini, gerçeği görme zamanının uzakta olup olmadığını ve insan beyninin hâlâ kullanılmayan gizemli hücrelerinin günün birinde günışığına çıkıp çıkmayacağını merak ediyordu."
Sayfa 69
"Bir özlemin havada dikey olarak yükselip orada kaldığını, bir bulutun üstüne yerleşip her şeyi yüksekten izlediğini duyumsuyor insan."
Sayfa 66 - Agora Kitaplığı
"Her şey bir yana," dedi, "Hiçbir şeyin yok edemeyeceği, sonsuza dek bozulmadan kalacak şeyler var sanırım. Sanki, insanlara artık hiçbir şey olmayacak. Kolayca yenilmeyen bir tür, insanlık. El ele vererek ve gülümseyerek yıkıntılar içinden yükselmenin yolunu biliyorlar."
Sayfa 21 - Agora Kitaplığı