Bu memleket kimleri harcamadı. Böyle yüzlerce kabiliyet heder olup gidiyor.
Sayfa 113 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Memleket, diyor İnsanlar, diyor Barış, diyor Adamın ayakları yerde Başı göklerde Düşünüyor.
Reklam
.. . eğer halen varsa dünyanın hayalleri... eğer tazeyse gündüzün hayal kırıklıkları... eğer memleket için dertlenirken uykuların halen kaçıyorsa... sabahlayarak yaşayanların hayal ettiği ülkeler, kurulmaya halen müsait demektir.. .
Günün anlam ve önemi
“Veeeeee cumartesiiiii! Hayatımın en güzel iki gününden biri. Diğeri de pazar zaten.”
Huzursuzluk
Seni getirdiğim bu yer, şükürce noksan, hırs sahibi hodbin mahlûkatın olduğu bir memleket. Burada sadece insanlar değil, hayvanat ve nebatat da şükürsüzdür. İnsan bulaşıcıdır, bir kere dokun- mayıversin en kötü rengini verir her şeye. Burada köpekler çok havlar, kediler pusudadır, kuşlar yarışta ve huzursuz. Bitkilerse hep hızlı büyür."
Sayfa 77
“Ayar, saniyenin peşinde koşmaktır!” derdi. Bu demektir ki, iyi ayarlanmış bir saat, bir saniyeyi bile ziyan etmez! Halbuki biz ne yapıyoruz? Bütün şehir ve memleket ne yapıyor? Ayarı bozuk saatlerimizle yarı vaktimizi kaybediyoruz. Herkes günde saat başına bir saniye kaybetse, saatte on sekiz milyon saniye kaybederiz.
Reklam
En sevdiğim memleket yeryüzüdür. Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi.
Muhterem büyüğüm efendim! Bu memleket ve vatan hizmetlerime karşılık olarak pişmanlık kanunundan istifade ile hapishaneden âcilen tahliye edilmemi ve mezkur pişmanlık kanunu gereğince bendenize bir yüz ameliyatı yaptırtılarak, her aynaya baktıkça utandığım bu çirkin suratımın değiştirilmesi bilvesiyle suratıma sıksık tükürülmesinden kurtarılmamı en derin hürmetlerimle arz ve rica ediyorum. Ancak bir maruzatım daha var ki, o dahi şudur: Gazetelerde okuduğuma göre, çok kıymetli bir hekimimiz erkekleri kadına tebdil ettiğinden dolayı mahkemeye verilmiştir. Benim de sadece suratımın tebdili ile iktifa edilmeyip mümkün ise daha başka yerlerimin de tebdil edilmesi cihetine gidilmesini arz ve taleb ediyorum. Zira bu pişmanlık ifademden sonra bendenizi sadece suretimden değil, başka cihetlerimden dahi tanıyarak bana suikasd tertip etmeleri ihtimali çok kuvvetlidir. Bu münasebetle bu kıymetli doktorumuzun hâzik elleriyle bana dahi bir vajina deldirterek, sayenizde ve emirlerinizle bendenizi baştan kıça değiştirtmenizi en derin hürmetlerimle taleb ve arz ve rica ve istirham eyliyorum efendim. Ancak bu tebeddülattan sonra namuslu ve her emre muti bir vatandaş olacağıma eminim. Her iyi vatandanş gibi büyüklerimi sayar (yüze kadar) ve küçüklerimi severim. En büyüklerime yağcılık ve büyüklerime bağlılık vazifemdir.
Sayfa 65 - Bir Pişmaniye İstidasıKitabı okuyor
Başkasının sırtından geçinmeyi seven ve bunu sermayeleştirenler için Nazım Hikmet bulunmaz bir mevzi, bir rezerv üretti hiç farkına varmadan. Asal bölünüşü devlet ile memleket kutupları iken bu gizi atlayıp sol-sağ, ilerici-gerici türü ithal tas­niflerle kıyılan ülke insanı, bir de Nazım Hikmet odaklı kamplara kapatıldı . Türki­ ye'de sol kültür Nazım Hikmet' i bayraklaştırdı ve sanayileştirdi. Nazım Hikmet kev­girinde ayıkla(n)mak, solun geliştirdiği bir rozet mantığıdır. Bu yoııa bir yandan ge­niş halk kitleleriyle irtibatın kodu, şifresi görevini üstlenmiş bir Nazım hikmet ro­mantizmi yaratıldı .Bu romantizmin sağladığı söylem manevraları. solculuğun taban sorununu çözebilecek koridorlar açtı
“Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur.”
Reklam
Normal vakitte zaten silahlı güç olan asker ile dini güç olan hocalar arasında kalıp birinden biri tarafından ezilen halk, ihtilal zamanında bu iki grubun menfaatleri birleşince iki yakası bir araya gelmez olup iki kat ezilir. Kaba cahil hocalar ile çoğu bu milletten bile olmayan yeniçeri zorbalar kol kola girip mal ve itibar yağmasına girişirlerse sen bundan memleket menfaatine ne beklersin?
Sayfa 383 - KapıKitabı okuyor
Bak, ben düşman deyince hep şeytanı düşünürdüm. Bu yüzden bütün savaşımı şeytana karşı verdim. Ama memleket şeytandan beter bir düşmanın pençesine düşmüş.
Sayfa 157Kitabı okudu
Kahraman olmaya çalışmadan kahraman olan Atamız
''Doğrusu askerden de yorulmuştuk. Enver’in yerine bir adam aramıyorduk. Bizi Enver’den de onun yerine geçeceklerden de kurtaracak, bir türlü tarif edemediğimiz bir memleket şartı arıyorduk. Üç harp, üçü de birbirinden beter harp, vatanı parça parça eden üç harp, destanlara el’aman dedirtmişti. Her türlü kahramandan korkuyorduk.”
Yerini yadırgayanlar için bir memleket kalmamış.
Sayfa 102 - Notos KitapKitabı okudu
Bu memleket tarihte Türk'tü bugün de Türk'tür ve ebediyen Türk olarak da kalacak. Diyarbakırlı, Vanlı , Erzurumlu , İstanbullu , Trakyalı, Makedonyalı, Kafkasyalı, vb hepsinin de bir ırkın evlatları ve hep hep aynı cevherin damarlarıdır. (Mustafa Kemal Atatürk)
Sayfa 185 - Kum SaatiKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.