Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Severmişim Meğer yıl 62 Mart 28 Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım akşam oluyor
Temmuz 2017 ..bu siiri severmisim meğer.
SEVERMİŞİM MEĞER yıl 62 Mart 28 Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedimtoprağı severmişim meğer toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen ben sürmedim Platonik biricik sevdam da buymuş
Reklam
SEVERMİŞİM MEĞERyıl 62 Mart 28 Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedimtoprağı severmişim meğer toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen ben sürmedim Platonik biricik sevdam da buymuş
Severmişim Meğer yıl 62 Mart 28 Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedimtoprağı severmişim meğer toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen ben sürmedim Platonik biricik sevdam da buymuş
Dün memlekette meydana gelen elim bir hadiseyle irkildik. Rize emniyet müdürü makamında şehit edildi. Makamı cennet olsun. Şehitler üzerinden memleket kurtarma sevdalılarını hoş görmedim, görmem de... Fakat benim de söylemek istediğim bir kaç şey var: 1. Emniyet müdürü şehit edilince bakanından valisine herkes ayağa kalkar da bir polis memuru, bir
Severmişim Meğer/ Nazım Hikmet Ran
"yıl 62 mart 28 pırağ-berlin tireninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedim toprağı severmişim meğer toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen ben sürmedim pılatonik biricik sevdam da buymuş
Reklam
severmişim meğer
yıl 62 Mart 28 Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedim toprağı severmişim meğer toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen ben sürmedim Platonik biricik sevdam da buymuş meğer meğer ırmağı
çiçekler geldi aklıma her nedense gelincikler kaktüsler fulyalar İstanbul’da Kadıköy’de Fulya tarlasında öptüm Marika’yı ağzı acıbadem kokuyoryaşım on yedi
Rüyasızlar Sözüm ona faize karşı ama rant deyince hazırola geçen ve dağı taşı, gölü ormanı betona çeviren işte bu Yeni Türkiye’nin sahipleri, yani rüyasızlar, yani doğasızlar, yani şiirsizler! Kalplerine hiç merhamet düşmemiş düşmesine de, gözlerine rüya da gelmemiş besbelli! Rüyasız olunca gözünü bir ağacın gülümseyişine, bir kuşun
Renk Renk "Yürek"
Vurgun yürek; Her taşına toprağına... Her dilden yükselen sesine, nidasına. Komşu komşu yükselen Camisine, kilise ve havrasına Kahvesinin telvesine, Bayramlarının şekerine, Delikanlılığın kitabını yazan gençliğine, Sevdaları destan olan ninelerine. Kapıları da yürekleri de kilit tutmayan Aile Ocağına, mahalle kültürüne, Memleket için şahadeti,
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.