Türkler millî mefkurelerini kuvvetlendirmek için dindaş ve vatandaşları olan hiçbir kavme karşı "millî kin" aşılamaya yeltenmediler. İslam ümmetçiliğini anlamamış olan Abdullah Nedimlerin, Fraşerli Naimlerin bu hatalı yoluna gitmediler.
(Kendini bilen, Rabbini de bilir.)