Üçe kadar saydım gözümü açtığımda yoktun, Merak ediyorum, birde mi gittin? üçte mi?
"Risale-i Nur'u okumada dikkat, tefekkür, mânâya müteveccih olmak ve ihtiyaç duyarak ve acele değil teenni ile okumak, anlatılan hakikat ve hükümleri Külliyat müvacehesinde müvazeneli ve isabetli anlamak cehdine sahip olmak, merak hissini malayaniyata dağıtmamak ve nefis ve enaniyetin te'sirlerinde kalmamak gibi şartlar dairesinde Risale-i Nur'u anlamaya çalışmak bir esastır."
Rüştü Tafralı Ağabey (rh)
(Risale-i Nur Külliyatı'nı Okumada Tavsiyeler, s. 20)
Artık seni merak etmek istemiyorum. Seni bu kadar sevmek istemiyorum. Ama acı verecek kadar güzelsin
Artık bazı şeyler o kadar içimden gelmiyor ki... Şaşırmıyorum mesela olağanüstü şeylere, ufak tefek sürprizlere sevinmiyorum ya da üzücü gelmiyor hiçbir şey eskisi kadar. Ne ara oldu bilmiyorum ama bazı şeyler içimden kopalı çok olmuş. Ruhum küsmüş bana, bir köşede oturuyor. Farketmemişim... Sevdiğim şarkılar çalınca çılgınca dans etmiyorum mesela. Herhangi bir şeyi merak da etmiyorum. Öyle mi olmuş? Ee tamam olsun. Kabulleniyorum artık hayatın bana sunduklarını. Çaba göstermiyorum değişmesi için. Ama değişmeyen bariz olan tek şey var; kırgınlığım. Bazı şeylere kırgınım nedense. Kişiye mi özel hayata karşı mı bilmiyorum ama ben çok kırgınım. Beni çocuksu ruh halimden alıp zorla büyüten gerçeklere kırgınım. Beni evimden kaçırıp hiç bilmediğim sokaklara bırakanlara kırgınım. İçimdeki şarkıyı kendi gürültüleriyle bastıranlara kırgınım.
Sanıyorum ki, merak duygusunu besleyen şey sevgidir. İnsan sevgi hazzını hissetmediği bir şeye/varlığa karşı nu duyguyu açığa çıkarır. Sevginin yoksunluğu, merakın yoksunluğunu da birlikte getirir
Fazla abartılan şeyleri sevmem hoşuma gitmez ama merak ederim hep adım atamak isterim ama olmaz mesela Titanic ya abartıldığı kadar güzel değilse ya benim beklentim karşılamazsa
Ya da Romeo ve juliet bahsedildiği kadar güzel bir aşk hikâyesi değilse, gereksiz yere abartılan birçok hikâye sadece başarısız göze hitap eden şeylerse.
Uğradım hayal kırıklığını ne yapacağım.
Çağın en büyük tehlikesi; heves. İnsanlar yalnızca anlık hevesleriyle yaşıyor. En ürkütücüsü karşılıklı ilişkilerde olanı. Merak ettiklerini istekleri doğrultusunda alıp gidiyorlar. Senden değerlerini, düşüncelerini, duygularını, yani yaşamını, her şeyi alıp sırtını dönüyorlar.
Arkadaşlar bir şeyi çok merak ediyorum hani görüyorum bazen sosyal medyada İşte işten istifa edip dünya turuna çıktım diye.İşi bırakınca yüklü miktarda para mı veriyorlar acaba eğer öyleyse bende öyle yapayım.
Bir gün hayattan silindikten sonra beni, kime hangi şarkı hatırlatır çok merak ediyorum
Flaubert'in aşk tanımı:
“Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur.”
Mehlika
Gözlerinle ördün gönlüme hasret ağlarını
Ne ben çözebildim, ne sen çözdün sırlarını
Olur da bir gün okursan bu şiirden sancılarımı
Pırıl pırıl gözlerine düşerse gözlerim, merak etme
Merak etme sevgilim, sana en güzel rüyalarla gelirim