Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Hayat bize neyi, kimleri getirir bilinmez. İnsanı insan kılan da bu bilinmezlik değil midir? Sadık Yasızuçanlar bir başka kitabında bunu şöyle anlatır: "İnsan yağmur tanesi gibiymiş. Kimisi güle düşüyor kimsi çamura." Ne diyelim sevgili okur. Gül de dünyada, çamur da. Var olun. Sadık Yalsızuçanlar - Gerçeği İnciten Papağan Timaş
Reklam
Kim bilir şimdi nerdesin?  Senindir yine akşamlar;  Merdivende ayak sesin  Rıhtım taşında gölgen var. A.H.TANPINAR
Ahmet Hamdi Tanpınar
Birden gülümseyen yüzün Sabahların aynasında Ve beni çıldırtan hüzün İki bakış arasında. Kim bilir şimdi nerdesin Senindir yine akşamlar Merdivende ayak sesin Rıhtım taşında gölgen var
#biröykü
İşten az önce çıkmıştı. Eve doğru yürüyordu. Aslında evi ile iş yeri birbirine çok yakındı ama markete uğradığı için biraz uzamıştı yol. Neyse zararı yoktu yürüyerek gidilebilecek bir mesafeydi ne de olsa. Elinde poşet yoktu. Marketten sadece bir sigara alıp çantasına atmıştı. Yolda sigara içmeyi sevmiyordu. Eve gidince bir çay demler, balkonda
Mavi, maviydi gökyüzü Bulutlar beyaz, beyazdı Boşluğu ve üzüntüsü İçinde ne garip yazdı... Garip, güzel, sonra mahzun Işıkla yağmur beraber, Bir türkü ki gamlı, uzun,
Reklam
Ahh nasıl güzel söyledin. . .
Sadece sesler onlar; her sabah yedide kafama çakılan yüksek ökçeler, sekizde çocukların ısrarlı ağlamaları, sonra geceleri inlemeler, iç geçirmeler ve ete inen yumruklar… Kaç ay olmuştu, buraya; bu sadece bir koltuk, bir masa, iki sandalye, bir yatak, perde ve halıdan ibaret olan eve taşınalı? Böyle söyleyince aklıma takıldı, benim neden iki
Mahalli Olmayan Mahalle Tavanı ve tabanı arasında mesafelerin olmadığı,yerçekiminden kaynaklandığı muhtemel diyeceğimiz bir ağırlıkla herkesin başı önünde bu mahallede.Bir başlangıcı ve bir sonu yokmuş gibi, başka bir mahalleye ya da sokağa caddeye bağlanmıyormuş gibi kendi halinde özerk bir bölge.Ve burada var olan her hane kendi bayrağını dalgalandırırcasına kurallarıyla, ilişkileriyle soyutlanmış hayatların ikamet ettiği eyalet sistemi gibi iç işlerinde kendine dönük , köşeleri sağlamlaştırılmış kapalı bir kutu. Hem totaliter, hem otoriter,hem cumhuriyetçi,hem oligarşik,çok yönlü fakat belli bir istikameti olmayan, ok işaretlerinin işaret ettiği,olmayan doğruların mahallesidir...Mahalle sakinleri de bir süre sonra mahallenin ruhuna sahip olur.Her biri farklı yönde ilerleyen, hepsi aynı istikamette yalnızlaşmakta, farklı hikayeleri yaşayıp aynı sona ulaşmaktadır. Uzun merdivenlerden aşağı inilen, pencereleri olmayan , hayata kapalı duvarlar misali bir yer burası.Burada herkesin kendi içine açılan, dışarı açılmayı bekleyen kapalı pencereleri ve yukarı çıkılmayı bekleyen uzun merdivenleri var.... (ö.Y)
Mahalli Olmayan Mahalle Tavanı ve tabanı arasında mesafelerin olmadığı,yerçekiminden kaynaklandığı muhtemel diyeceğimiz bir ağırlıkla herkesin başı önünde bu mahallede.Bir başlangıcı ve bir sonu yokmuş gibi, başka bir mahalleye ya da sokağa caddeye bağlanmıyormuş gibi kendi halinde özerk bir bölge.Ve burada var olan her hane kendi bayrağını dalgalandırırcasına kurallarıyla, ilişkileriyle soyutlanmış hayatların ikamet ettiği eyalet sistemi gibi iç işlerinde kendine dönük , köşeleri sağlamlaştırılmış kapalı bir kutu. Hem totaliter, hem otoriter,hem cumhuriyetçi,hem oligarşik,çok yönlü fakat belli bir istikameti olmayan, ok işaretlerinin işaret ettiği,olmayan doğruların mahallesidir...Mahalle sakinleri de bir süre sonra mahallenin ruhuna sahip olur.Her biri farklı yönde ilerleyen, hepsi aynı istikamette yalnızlaşmakta, farklı hikayeleri yaşayıp aynı sona ulaşmaktadır. Uzun merdivenlerden aşağı inilen, pencereleri olmayan , hayata kapalı duvarlar misali bir yer burası.Burada herkesin kendi içine açılan, dışarı açılmayı bekleyen kapalı pencereleri ve yukarı çıkılmayı bekleyen uzun merdivenleri var.... (ö.Y)
Hayatının Başrolünde Sen Varsın
*Ağlamak bir erkeğin değil; ağlatanın ayıbıdır.* BAŞROLDE SEN VARSIN 25.3.2017 "Keşke yapabilsem," dedi telefonun ucundaki, hem yabancı; hem de ekmeği, suyu, aşı paylaştığı yoldaşı biri gibi gördüğü sevecen sese. "Keşke senin kadar iyimser ve güleç olsam ve bir an dahi, şu garip dünyada rastlantı
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.