KADIN CİNAYETLERİ VE MİMARİ
OSMANLI evleri vardı bir zamanlar , sokağa bakan bir giriş kapısı, yanında dışarıdan bahçesi görülemeyecek kadar yüksekçe bir bahçe duvarı , giriş katta büyükçe bir sofa, mutfak,banyo ,kiler ve iki yada üç oda olurdu. Üst katta yine bir sofa caddeye bakan küçük bir balkon , sofaya açılan üç dört oda ile muhteşem bir medeniyeti yansıtan “insan, islam ve aile” odaklı mimari..
O evlerde anne baba , kardeşler, gelinler ve torunlar birlikte yaşardı.
O evlerde karı koca kavgası olmaz, olsada kimse duymazdı
O evlerde öfke ve cinnet değil , saygı vardı hürmet vardı merhamet vardı
O evlerde sorunları polis ve adliye değil ,büyükler çözerdi
O evlerde tekliğin israfı değil, çokluğun bereketi vardı
Ar vardı haya vardı töre vardı..
( Osmanlı Rahmani Yönetim Sistemi ve Rahmani Kültür Örneği)
Ve hayatımıza batı tarzı yaşam ve onun getirdiği apartman daireleri girdi. İnsanlar stüdyo dairelerde bir medeniyeti harcadı. Yanlızlaştı.. töresizleşti.. belki bedenen konforu yaşadı ama ruhu hastalandı..
Şimdi size soruyorum; kadın cinayetlerinin müsebbibi mankurtlar ve Allah düşmanlarının dediği gibi İslam mı , yoksa batılı yaşam tarzımı?