William Stoner'ın hayatını, pişmanlıklarını, tekdüze bir hayatın anlatımla sağlanan akıcılığını gördüğümüz bu kitapta; Stoner, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, babasının onu ziraat okuyup eve geri dönmesi için yolladığı üniversitede, onun edebiyatla tanışması, hem öğrenmek hem öğretmek için o üniversitede kalması anlatılıyor. Stoner'ın yaptığı seçimler, aşk konusunda yaşadığı hüsranlar, insanların beklentilerini karşılayamaması ve daha bir sürü sey onu tanıdık bir simaya dönüştürüp, kendimize yakın hissettirmiştir. Bu kitabı okurken sanki bir insanın son nefesini verirken gözünün önünden geçen tüm ömrünü görüyor gibi hissettim, zihnimin bir yerinde kısa bir film gibi oynadı ben cümleleri okurken. Akademik çevre anlatımı, toplumsal olaylarda dışlanılmışlık en beğendiğim tasvirlerdendi. Sonunu bildiğiniz halde okumayı bırakamadığınız bir kitap.