Zamanın sınırsızlığı duygusu, her saniyeyi dayanılmaz bir azaba, darağacına çevirirdi. Şiirle dolu yüreklere şevksiz bir yamyamlık, bir sırtlan hüznü yerleşirdi: kasap ve cellatlar bitkin düşüp tükenir, kiliseler ve genelevler iç çekişlerle dolardı. Bir Pazar öğleden sonrasına dönüşmüş evren...sıkıntının tasviridir bu-evrenin de sonu...