•••MERVE•••

Tezer Özlü, Louis Ferdinand Céline
Tezer Özlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı kitabının isminin Louis Ferdinand Celine'in Gecenin Sonuna Yolculuk (Kalanlar'ın önsözünde Gecenin Ucuna Yolculuk olarak geçiyor) adlı kitabından esinlendiğini biliyor muydunuz? Bakınız: Tezer Özlü'nün Kalanlar isimli kitabından, Bir rastlantı mı, Svevo’nun Zeno’sunun redaksiyonunu bitirdiğimin ertesi günü seninkine başladım. Şimdi, ikisi aynı anda diziliyor, aynı anda çıkacak.” Kendisinin de çok sevdiğini bildiğim Céline’in, Gecenin Ucuna Yolculuk adlı romanının bir sözcüğünü değiştirerek önerdiğim adı benimsedi. Ama ben, nasıl bilebilirdim, bu kitabının yayımlanışıyla, Tezer’in, bu kez, gerçekten yaşamın ucuna doğru yolculuğa çıkacağını? (Önsöz Yerine - F.E)
Reklam
Karaduta Rengini Veren Aşk: Tispe ve Piremus
Bütün dutlar beyazdı; ta ki, dallarının gölgesinde Tispe ile Piremus'un aşkına şahit olup, iki gencin, meyvelerine kanları, yapraklarına göz yaşları dokunduğu güne kadar. Bir zamanlar Semiramis'in ülkesi Babil'de iki genç yaşar. Birisi şehrin en güzel kızı Tispe (Thisbe), diğeri ise yakışıklı Piremus (Pyramus). Aynı duvarın iki yanında yükselen
Bedri Rahmi'nin Karadut'um dediği kadın: Mari Gerekmezyan
Mari Gerekmezyan… Güzel Sanatlar Akademisi- Heykel bölümüne misafir öğrenci olarak gelen; son derece yetenekli genç bir kadındı. Ünlü ressam ve yazar Bedri Rahmi de, o dönem de orada asistan olarak görev yapıyordu. İşte burada tanıştı bu ünlü aşk hikayesinin kahramanları… Bedri Rahmi, o yıllarda Eren Hanım’la evliydi… Hatta Eren Hanım’dan bir

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
(...) Sonra, ben, bir gün, unutmuştum her şeyi. Hiç hatırlamadım. Kendi adıma iyi gelişmeler. Bence hayat, bunu herkese yapmak için fırsat kolluyor. Bana inanın. habermag.net/okurken-sizi-ge...
Yarımada / Cemal Süreya
Sosyal medyada paylaşıla paylaşıla herkesin ezberine yerleşen ve bazı anlar görmekten bıktığımız bir dizesi var Cemal Süreya'nın Biz kırıldık, daha da kırılırız... Bugün bir merak açıp okudum şiiri, fazlasıyla güzel fazlasıyla anlamlı. Ama ne hikmetse "Yarımada" olan şiirin adı her yerde "Biz kırıldık..." olarak geçiyor.
Reklam
Ahmet Türkan - Artık Sûre
Tuhaf ama oldukça derinlikli bir yazı. Bir kez okumak yeterli olmuyor bence. Şaşkınlığım ise böyle bir yazıya henüz yeni denilebilecek bir dergide rastlamış olmam... Yazıdan bir kısım: i.hizliresim.com/LZQ7kz.jpg
Gabriel Garcia Marquez'in eserleri hangi sıraya göre okunmalı?
Gabriel Garcia Marquez’in eserlerine baktığımızda üç gruptan oluştuklarını görmekteyiz. 1. Olayları Macondo’da ya da Macondo civarında geçen kitaplar -
Yaprak Fırtınası
Yaprak Fırtınası
✔️ -
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup Yok
✔️ -
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
✔️ -
Sait Faik Abasıyanık
İlk şiirlerini çocukken yazan Abasıyanık, bunları en yakın dostlarından bile sakladı. İlk şiiri olan Hamal, 21 Ocak 1932'de Mektep dergisinde yayınlandı. Ayrıca, yazarın 1928'de Meş'ale dergisine üç şiir gönderildiği bilinmektedir. Yazarın bu şiirlerle birlikte gönderdiği mektuptaki "edebiyatın bir heves, bir arzudan çok bir iç ihtilâlin fışkırması olduğunu bilmez değilim, fakat her heveskâr gibi ben de içimde bir ihtilâl varmış gibi yazı yazdım... Bugün size gönderdiğim, şu yazılar da o günlerin atılmayan, yırtılmayan mahsülü" satırlarından, bu eserlerin ilk şiirlerinden olduğu anlaşılmaktadır
Sait Faik Abasıyanık
Hikâyelerimde şiir kokusu var diyorsunuz. Bir iki tane de şiir yazdım. İçinde hikâye kokuları var dediler. Demek ki ben ne hikâyeciyim ne de bir şair. İkisi ortası acayip bir şey. Ne yapalım beni de böyle kabul edin.
Reklam
Sait Faik Abasıyanık
Hiç evlenmeyen Sait Faik'in evliliğe yaklaştığı üç kadın oldu. İlk evlilik teşebbüsünü annesi onaylamadı, ikincisinde teklifi reddedildi. Annesinin isteği üzerine nişanlanan Abasıyanık'ın bu nişanı ise on ay sürdü. Vedat Günyol ise arkadaşı Abasıyanık'ın kimseye anlatmayı sevmediği aşk hayatını öykülerinde dile getirdiğini belirterek yazarın aslında eşcinsel olduğunu açıkladı. Günyol, yazarın eşcinselliğinin, halkın gözündeki itibarını kaybetmemesi için sanat çevrelerince gizlendiğini söyledi. Günyol'un bu açıklamalarına katılan Fethi Naci ise Sait Faik'in ölümüne yakın yazdığı öyküleri değerlendirirken yazarın cinsel yönelimini de göz önünde bulundurdu ve Abasıyanık'ın son dönem öykücülüğünde söyleyeceklerini söyleyebilmek için hikâyelerinin biçimini değiştirerek gerçeklik duygusu uyandırma isteğinden vazgeçtiğini vurguladı.
Sait Faik Abasıyanık
(...) O günlerde askere çağrıldı. Asabiye kliniğinden aldığı rapor sayesinde askerlikten muaf tutuldu. Bu raporun varlığını onaylayan Yaşar Nabi konuyla ilgili "Askerlik yapmamıştı. Ruh hastası olduğuna dair asabiyecilerin verdikleri bir rapor askerlikten ihracını temin etmiş. Bir tıbbi gerekçeye mi dayanıyor yoksa hatır için mi verilmiş? bilmiyorum" açıklamasını yaptı. Ayrıca, Sait Faik'in söz konusu raporu bir kavga sırasında cebinden çıkarıp Aziz Nesin'e gösterdiği bilinmektedir.
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik'in, İstanbul Erkek Lisesi'nde okurken Arapça öğretmenleri Seyit Salih Efendi'nin sandalyesine iğne koyduğu için kırk bir arkadaşıyla beraber okuldan atıldığını biliyor muydunuz?
634 öğeden 616 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.