Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meryem Aktaş

Meryem Aktaş
@meryemaktas
74 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bunaldım kendi kendimden, zaman ıssız, mekan ıssız; Ne vahşetlerde bir yoldaş, ne zulmetlerde(karanlık) bir yıldız!
Reklam
Rezzâk fiil ismidir; tüm mahlûkatın rızkını veren, beden için maddi; akıl, kalp, ruh gibi manevi latifeler için manevi rızıklar veren anlamına gelmektedir.
Vehhâb Allah’ın (c.c.) lütfettiği iman ve hidayet nimetinin kıymetini anlayıp kavrayabilmiş her mümin dua ve niyaz ile kálen ve hâlen ısrarla ve gözyaşı ile Allah’ın himayesine girmek ve O’na layıkıyla kul olabilmek için çabalar, kendisine lütfedilen nimetlerin en büyüğü olan bu iman nimetinin elinden çıkmaması, onu kaybetmemesi, yitirmemesi için bu nimeti kendine ihsan eden Vehhâb Allah’a (c.c.) dua edip yalvarmaktan başka çaresinin olmadığını kesin bir şekilde anlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O müminler ki iman ve hidayeti Allah’ın kendilerine lütfettiğini çok iyi bilirler. Ve o imanı kendilerine bahşeden Vehhâb Allah’ın (c.c.) kalplerine ilham ve ikram ettiği bu dua ile kalplerinin hâkimi Allah’a (c.c.) niyaz eder ve rahmet ve yardımını esirgememesini isterler.
Nasıl ki hem aydınlık hem de dosdoğru bir yolu bulan ve onda ilerleyen bir yolcu, karanlık ve eğri büğrü yollara girmekten ve düşmekten korkar ve kaçınır, hem nasıl ki yazın kavurucu sıcağında gayet serin ve gölgelik bir alanı bulan ve keşfeden biri tekrar o kavurucu sıcağa çıkmaktan kaçınır; öyle de hidayete erdirilen bir mümin de tekrar dalalete düşmekten, sapmaktan, sapıtmaktan, saptırılmaktan böylesine korkar ve kaçınır.
Reklam
Mümin iman ve hidayetin kendisini bambaşka biri yaptığını, Vehhâb Allah’tan (c.c.) gelen bu büyük nimet sayesinde sonsuz nimetlere mazhar olduğunu, iman ve marifet anahtarıyla sayısız kapıları açtığını tam manasıyla idrak eder.
İman nuruyla aydınlanan bir gönül elbette dalaleti hidayete, şirki tevhide, küfrü imana, karanlığı aydınlığa, nikmeti nimete, fıskı takvaya, ifrat ve tefriti sırat-ı müstakime, süfli işleri ulvi işlere tercih etmez ve edemez.
Hidayet lütfedilmiş, imanı zevk etmiş bir gönülde ne gündüz ne gece, ne ibadette ne ticarette, ne söylemde ne de eylemde duyarsızlık ve unutkanlığa yer vardır.
Hidayet lütfedilen bir kalbin sapıklığa düşmekten yahut sapıklık tuzağına yakalanmaktan ateşten sakındığı gibi sakınması gerektir.
Cüz-i iradenin kullanılmasından sonra külli irade sahibi tarafından lütfedilen hidayet öylesine büyük bir nimettir ki her mümin “Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra, kalplerimizi saptırma!” duasına her vakit muhtaçtır.
Reklam
En büyük nimet hidayettir. Hakkı hak bilip hakka tabi olmak, batılı batıl bilip batıldan uzak durmaktır.
Allah (c.c.) Vehhâb’tır, hibe edendir; karşılıksız nimet veren, bol bol ihsan edendir.
Vehhâb fiil ismidir; karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden anlamına gelmektedir.
İman ettiği hâlde mizanda günahları ağır gelecek kimselerin uğrayacağı, kâfirlerin de ebediyen kalacakları yer olan cehennem elbette, tabiri caizse, her zerresiyle günahkârlara ve inkâra sapanlara “Yâ Kahhar! Yâ Kahhar!” okuyacak ve haykıracaktır.
Hayrı da şerri de yaratan O’dur. Fayda da zarar da O’ndan gelir. Kahhar Allah’ın (c.c.) kahır ve kudreti karşısında herkes ve her şey âcizdir.
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.