Bülbül yine mey'ustu; vatan virandı gülüm
Uğrunda hayallerim bile yıprandı gülüm
Mecnun dahi Leyla'yı anmaz oldu yürekten
Güzeller güzeliydi; hani sultandı gülüm
Yaşamak, sonsuzluğu tattı avuçlarından
Ölüm tomurcuklandı; kabir uyandı gülüm
Bir kafdağı kalmıştı varlığından bihaber
Seni görünce, o da tutuşup yandı gülüm
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
(Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
(Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun fili mi,
Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer,
Nezanî tiştekî gelek dijwar e û tişta herî xirabe hatîye serême nezanîye
Em Kurd hê nizanin dijminê me kîye hê yê deniz gezmiş parve dikin hene deniz ji bo me kurda tişt nekirîye deniz yê ji me re komkujî kirîye diparize hema hezar mixabin hê Kurdê meyê ehmaq diçin deniz gezmiş parve dikin hûn qet naxwînin hûn qet nabînin heger hûn nabînin hûn ehmaqîn heger hûn dibînin hema hûn hê jî diparêzin hûn xayînin
Hewce em evî baş bizanin tişta kû hûnê biparêzên baş bizanin baş bixwînin deniz gezmiş ji bo me Kurda tişt nekirîye û dijminê meye...
Heger hûnê kesekî parve bikin bila ew kes yekî li ser Kurdayetî yê jîyan kiribe...
maşuk için aşk kadehinden zehirli mey içti şems,
ay yüzlü bir kamer için şavkını söndürdü şems
dosttu, dostuna dost kaldı hep, o da dostuna hep dosttu .
o dostu anlamayanların hedefi hep yırtık bir posttu...
KK.
Doğrusal zaman akışı, bizim kendi zihnimizde ya rattığımız bir kurgudur sadece.
• Zaman doğrusal değildir. Her şey eş zamanlı mey dana gelir.
• Her şey eş zamanlı gerçekleştiği için, gelecek geç mişimizi etkileyebilir.
• Bir değil, sayısız gerçeklik vardır.
Yaşamayı bu kadar çok isterken, ölümü düşünüp ölümden bahsediyoruz hem de yanmış damaklarımıza sepserin kristal bir mey gibi. Çünkü yaşayamamaya katlanamıyoruz.
maşuk için aşk kadehinden zehirli mey içti şems,
ay yüzlü bir kamer için şavkını söndürdü şems
dosttu, dostuna dost kaldı hep, o da dostuna hep dosttu .
o dostu anlamayanların hedefi hep yırtık bir posttu...
KK.