"Gökyüzü bazen yüreğime doluyor." cümlesi, her dinlediğimde sanki hoş bir ferahlıkmış gibi gelirdi ve eksik bir şeylerle nasıl ilişkilendirildiğini anlayamazdım. Ta ki gökyüzü gerçekten de yüreğime dolana kadar.
İnsan sadece suda boğulmazmış. Tüm gökyüzü, dünyanın en güzel yaylalarının çiçek kokuları dolsa da ciğerlerine, buram buram boğulabilirmiş insan... Yaşayınca anladım.
Korkunun bizi yönetmesine ve yönlendirmesine izin veriyoruz, ve bu asla kazanmanın yolu değildir. Uzun zaman önce bilge bir adam söylemişti: "Tek korkmamız gereken korkunun kendisidir."
***
We let fear rule us and guide us, and that’s never the way to win. Never. A long time ago a great man once said that "We have nothing to fear but fear itself."
Hanımefendi, Tuna Nehri'nin "Akmam" deme sebebinin gözlerinize olan hasedi olduğuna dair çok güçlü delillerim var. İzin verirseniz konuyla alakalı geniş bir tatkikat başlatmak isterim.
“Sana çok huysuz biri olduğunu, sürekli homurdandığını hiç söyleyen oldu mu, Vasher?”
Nihayet, dedi Gecekanı, biri benimle aynı fikirde!
Vasher kaşlarını çattı. “Ben homurdanmıyorum,” dedi. “Kelimelerle aram iyi değil sadece.”
Yaptığım şeyi beğenmiyorlar. Ama yapma sebebimi anlıyorlar. Peder David ve birkaçı daha nasıl çalıştığımı gördü. Onaylamıyor, ama yaptığım şey için de beni kınamıyorlar. Yanlış yönlendirilmiş ama iyi niyetli biri olduğumu düşünüyorlar.
***
They don’t like what I do. But they accept my explanation for why I do it, and Brother David and a few others have seen how I do it. They don’t approve, but they don’t condemn me for it. They think I’m misguided but well - intentioned.”
Sanmak bu dünyadaki en büyük dolandırıcılıktır.
Bir kere sanmayagörsün insan, tüm dünya ve her lahzayı çarpıtır ve kendi kendini öyle bir kandırır ki, değme hokkabazlar su dökemez eline. Halbuki en çok kendimize güvenebilmemiz gerekmiyor muydu?