Saatlar geçmiyordu. Biri saatlarla eğleniyordu, hem yalnız elektrikli duvar saatlarıyla değil, kurgularla da. Kol saatimin akrebi bir kez, oynuyor, aradan bir yıl geçiyor, sonra yeniden bir küçük sıçrama yapıyordu.
Elimden bir şey gelmezdi. Dünyalı olarak saatların dediğine boyun eğmek zorundaydım ve de takvimlerin.