İnsan, giderek kendi kendisine de yabancı olmaya başlamıştır çağımızda. Aşırı dışlanma, iç dengeyi mahvetmiş, insan, adeta içinde boşluğun ve hiçligin ıslık çaldığı bir ıstırap kavalına, içinde hezeyanların dans ettiği bir uyumsuzluk borusuna dönüşmüştür. Bu yabancılaşmış insanın mantığında, öldürmek, yaşatmaya eşittir. Hatta,çoğu kez, öldürmek yaşatmaktan daha üstündür.