O dönemlerde önce Raskolnikov'u ardından Caine'i (olasılıksız) okumuştum, hissederek. Sonra farkettim ki tercih ettiğim kitaplar hep bu tarz. Konu film olunca ise elim hep Psikolojik - Gerilim türüne gidiyordu. Bir süre tuhaf bi tedirginlik hissettim. Sonra şunu anladım ki akıl sağlığı ile farkındalık arasında öyle ince bir çizgi var ki, bazen ne tarafındayım ben bile bilemiyorum..
Olasılıksızı okudum ama beni Suç ve Ceza kadar etkilediğini anımsamıyorum.. Bunu yazdığınıza göre farkındalık ağır basmış bence. Bazı kitaplar bizi yol ayrımlarına sokar, yolun sonunda elde ettiğimiz ince noktalar sayesinde kendimizi keşfederiz..