Morg neden tek heceli bir kelime, o gün anladım. İki heceli olsa çıkmaz insanın ağzından. Bir kerede söylüyorsun, boğazına takılıyor, sonunu duymuyorsun.
Anlıyordum ki, fakirlik ve ucuzluk aynı şey; biri insana, biri eşyaya mahsus; ikisi de sevilmiyor, ikisinde de tüm samimiyetine rağmen değersizleşiyorsun.
Köyde kalırsa onlar gibi olmaktan korkuyordu Ali Rıza; herkes gördüğünü işliyordu, gördüğünü yapıyordu. Babasına benzememek için öğretmen oldu. Babasına benzeyen babaların ellerindeki, kendisine benzeyen çocukları için öğretmen oldu.
Dünya senin gibi iyi insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor cümlesine o kadar maruz kaldım ki, kendi dünyamla baş başa kaldığımda dünyanın dönmediğine yemin edebilirdim.
Babam esnaftı, serbest meslek erbabıyız derdi. Ulan nesi serbest, ak sabahta çıkıyorsun evden, hava kararınca geliyorsun, serbestliğin buysa esaretin ne?
Kadınlar konuşurken onları anlamak kolaydır, öfkesi, gülüşü, bakışı, sesi, kelimeleri, onun anlatmak istediğinin de ötesini anlatır. Anlayamadığımız, susan kadındır.
Gülüş anne babadan geçen bir şeydir, annen baban gülüyorsa sen de gülersin, onlar gülmüyorsa istediğin kadar içinden gelsin senin yüzüne bir tebessüm layığınca oturamaz.
Gözyaşların karşılığında sana şunları veriyorum: Gözyaşlarını silmenin en iyi yolu, bir gözyaşı nehrine atlamaktır. Dünyanın pamuk iğliğine dizilmiş mücevherlerindir gözyaşların.
Etrafınızdakilere açılın. Şefkate muhtaç olmayan kimse yoktur. Allah'tan uzak olursak, hepimizi bekleyen akıbet ve nasip birdir. Bunu bilmek, herkese merhamet etmek için yeter de artar.
Bedeninize ve kalbinize ilişen her kalp ağrısı ve ızdırap, sizi kulağınızdan çekerek Vaadedilen Yer'e götürür. Rabbiniz sizi, yönden ve yandan münezzeh O Yer'e gerisin geri çekmek için, her yönden dert yollar.
İslâm’ın Manevi Yolu’nda nezaket ve incelik sahibi olmaya edeplenme denir. Bir kültür halidir edep; nazik bir vakarı ve mükemmel bir insanlığı içerir. Hem bir süreçtir, hem bir haldir.
Bu mertebe erişen kişi, riyakarlıktan ve olduğundan iyi görünme halinden kurtulur.
Edep hem eminlik hali, hem bir karakter ve kişilik duruluğudur; bir mücadelenin meyvesi ve nefsin dizginlenmesidir.
"insanın mertebelerden ve safhalardan geçerek ilerlediği doğru olmakla birlikte, hakikî Müslüman tek ve yekparedir. İnsan, hem seven bir kalbe sahip olmayı hem de Allah'ın güzelliğiyle doğrudan doğruya muhatap olmayı arzulayan bir Müslümansa, saklanacak bir şeyi yoktur."