Her şeyden önce lâle tektir. Tek'liği O'ndandır. Vahdet. Lâle dik bir çiçektir, eliftir. Mavera. Burası değil öte. Yapraklarının duaya açık elleri hatırlatması da bir o kadar güzeldir.
O kadar ki onsuz pek az şey tam olabilmiş; onun inceliği, kırılganlığı, gizemi kendi kültünü her şeyin içine eklemiştir. Görünen bir tek o olmamıştır elbet ama hep o aranmış, "İşte tamam," demenin en emniyetli yolu o olmuştur.
Varlıklarının kıymetini bilmediklerimin yokluğunda, boşluklarının muazzam hacmini fark etmişliğime gafletten başka bir ad koymaya çalışıyorum. Bir kelime olarak pişmanlık bile aklamaz bu gecikmişliği. Bir avuntusu, telâfisi tazmini de yok bu işin.
Çünkü lâle üçüncü boyutunu kaybetmeye, gelip geçici bir hayat resmi vermeye, dünyevi derinliğini kaybetmeye dünden razıdır ve bu hâliyle Müslüman sanatçının arzu ettiği hayal formuna peşinen yakışmaktadır.
Her şeyden önce lâle tektir. Tek'liği O'ndandır. Vahdet. Lâle dik bir çiçektir, eliftir. Mavera. Burası değil öte. Yapraklarının duaya açık elleri hatırlatması da bir o kadar güzeldir.