Geleceğini bildiğim halde anlatılmaz mutsuzluklar içindeyim... Onun yokluğunun acısı değil bu yalnızca, onsuz yaşamanın zorluğu değil... Daha başka, daha derin bir şey mutsuzluk...
İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.
Alıp okumak için çok uzun zamandır beklediğim ve sonunda okuduğum ancak bitince hayal kırıklığına uğradığım bir kitap oldu desem yalan olmaz. Bebeklerin ahlaki yaşamına veya ahlakın oluşumuna dair daha detaylı bilgi alacağım hayalini kurarken daha yüzeysel bir anlatımla karşılaştım. Ancak böyle hissetmemde zaten bu konu ile ilgileniyor olmam ve kitap içerisindeki çoğu bilgiye zaten öncesinde sahip olmam etkili olabilir. Yani sevgili dostlar eğer bu konu hakkında temel bilgiye sahip olmak isterseniz keyifle okuyabilirsiniz ancak detay bilgi arayışındaysanız biraz hafif kalabilir. Yazar bebeklerin çevresi tarafından şekillendirildiği görüşünün aksine bebeklerin ahlaki bir donanımla doğduğunu, henüz yürümeye başlamadan iyilik ve kötülük hakkında fikir sahibi olduklarını ve empati, merhamet gibi durumların farkında olduklarını iddia ediyor. Çeşitli çalışmalarla destekleyerek kendi tezini de temiz bir dille ifade ediyor. Keyifli okumalar efenim..
Ahlak duygusu veya vicdan, tıpkı kolu ya da bacağı gibi insanın bir parçasıdır. Uzuvların kuvvetinin daha az veya daha çok olması gibi bu duygu da daha güçlü veya daha zayıf olacak şekilde bütün insanlara bahsedilmiştir.