“İçimin dağlarını duman basmış
Ağaçların dalları bir onyana bir bu yana
Ve yapraklar ve kuşlar birbirine karışmış
Savruluyorlar gökyüzüne
Ve onlara ve hareket eden her şeye inat
Sonbaharla birlikte efkar
Demir atmış içimin derinliklerine...
Belki de biraz geç rastladım sana
Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza
1929 buhranı bile geç gelmemiş miydi
Eksikliğe mi alışmışız mutsuzluğa mı yoksa
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı.Veya ekilmiş bir bahçe."