Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mavi

Mavi
@mmmavi5
16 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Mutlu bir sabah.. Ne istediğimi biliyorum. Kendime inanıyorum, kendimi seviyorum. Yaşayacağım, daha çok şey öğreneceğim. Aykırı mı? Peki, aykırı olacağım. Kendime ihanet etmeyeceğim..
Sayfa 205
Reklam
“Gelme” diyecektim. İyi ettin geldiğine.. Neredeyiz? Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor.. Ama kim bilir, Belki birazdan uzanıp dokunursun.
Birhan Keskin
Birhan Keskin

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çıkacak bir düzlüğü yok ki hayatın, Bulamadım anne serinliğinde bir iklim.. Varsa yolumda biri, gelsin yırtsın gömleğim. Bir mucizeye uyandırmadı beni çağ, Ve hatıra değil artık hatıra. Ah Felice! Ben senin yokluğuna mıhlandım. Haricimde dönüyor, Dönüyorsa dünya.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
imgelerde derinlik bulmaya inatçı gel-git ay gezileri. güneşe örs, bulutlara üzengi, yağmura çekiç, iç cebimde yanmış kibrit.
Kaan İnce
Kaan İnce
Reklam
Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı. Fakat beni hemen anlamalısın. Çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz. Yaşarken anlaşılmaya mecburum (s.15 ve 318).
Ben otomobilleri böylesine yankısız, sağır komam. Öyle bir isyan şiiri var ki, ben onu yakalayacağım! Bu şehrin düzenini öper ve yalvarırım, Şehrin ölümünü yanlış anlama; Gözleri kör oldu doğrudur, ama o kadar.
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
İnsanın başkalarına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir.
Sayfa 61 - Yapı Kredi Yayınları
Sevgili Pollyanna, Senin romanlarında her şey o pazartesi başlardı. Kot pantolonlu, uzun bacaklı pazartesilerdi onlar, Şehrimizin aşkı ve şehrimizin şarkısı, öfkeyle pis sularda dolaşırdı. Ve ben sana patates kızartırdım. Patatesler, pazartesi kadar kırmızı oluncaya kadar.. Ölüm bizi ayırıncaya kadar.. …….. Ah Pollyanna, İçimde sanki hep aynı şarkıyı çalan bir laterna; Cancağızım.. Basma perdeme bir çiçek de sen olsaydın, Kaçarken, yangın merdivenlerine Keşke grapon kağıtları assaydın.
Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık.. Ne zaman umudun azalsa seç bir yıldız, yukarı bak. Bir çizgi çek dik açıyla, kalbim altında olacak. İkimiz de aynı pencereden fırladık. O, benim yerime öldü. Ben, onun yerine yaşıyorum. Tam öyle değilse bile; günlerimi canımın bana, ruhumun bedenime ait olduğu yanılgısından doğan gaflet içinde geçirmiyorum. Böyle olmasaydı keşke diyorum.. Ama hep böyle olur, biliyorum. Dünya, ağır bir imtihandır. Dünya, durup dinlenmeden kazarak birbirimizi gömdüğümüz bir mezarlıksa, Süremiz belirsiz, zamanımız kısıtlıysa, Gerçekten vakit var mıdır? Her birimiz dokuzuncu kattan düşüyoruz. Kimimiz üç saniyede, kimimiz yüz senede.
Reklam
Benim adım bilinen bütün cevapların üstüne mühürlenmiş. Bende kül, bende kanat, bende gizem.. Ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa, Gövdem açık bir hedef kılındı yaşama. Ve bu yüzden; Yakışıksız oluyor insanları hummalı baharlar olarak tanımlamak. Ve bu yüzden; Göğsümde dakikalar ince parmaklar halinde geziniyor.. Bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına. ……. Ben, misafir olmayı seçtim. İçimde bir titreme var gibi..
Hakan Günday
Hakan Günday
Kendimi defalarca buldum, defalarca kaybettim. En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip, “Evet, ben seni tanıyorum” desin diye bekledim. Sebebim yok.. Sebebim çok…
Hakan Günday
Hakan Günday
Tarihe gömüyorum acıyı ve ölümü. Yenilgiyi zafer şarkılarına, Çünkü sen geldin; kumrular geldi İçim içime sığmıyor.. Umurumda mı sanki ayrılık trenleri? Ay tutulması, rasathaneler, Aşkın değerini düşüren darphaneler.. Başbakanın Amerika evleri Umurumda mı sanki? Sen geldin; çöllere yağmurlar geldi. Bana göre değil Küba’nın çiçekleri! Yeni bir skandal senaryosunda Şaşkın bir İngiliz prensesinin Yıkılan hayalleri.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Biraz daha sokulsana, galiba ölüyorum. İçimde ağır ağır bir çınar devriliyor, Yoksulum. Mutluluğum; seninle yaşamaktı.. -Karanlık bir tren, sonra ansızın kalktı.
Attila İlhan
Attila İlhan
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.