Burta, beyaz bir elbise giyerek sağa oturmuş. Saçlarının örgüleri gümüş pa­ralar ve küçük heykellerle ağırlaşmış. Başına, üzeri kıymetli ipeklilerle örtülü kabuktan bir külah koymuş ve bu külahım sa­çının lüleleriyle kulaklarına tutturmuştu. Terbiyeli sltl'Skunluğunu koruyordu. Fakat kaçın1acağı an geldiğinde adet olduğu üzere çadırların etrafında
Sayıları şimdi 13.000 savaşçıya varan Moğollar, yaylalar­dan kışlalara doğru yola koyulmuş bulunuyorlardı. Uzun bir va­dihin derinliklerine dağılmış idiler. Üzeri örtülü seyyar atları ve çadırlarını taşıyan arabaları, ağır yürüyen sürüler arasında yu­varlanıp gidiyordu. Birden Han'a ufukta hızla üzerlerine ilerle­yen bir düşman sürüsünün
Reklam
Temuçin ile doğrudan doğruya anlaşmazlık içine girmek­ten korkan Tebtengri ve yoldaşları, Han'ın en küçük kardeşi Temugu'yu buldular ve onu karşılarında diz çökmeye mecbur ettiler. Gelenek, Moğollar arasındaki anlaşmazlıkların silahla halli­ni men ediyordu. Fakat sihirbazın bu hareketinden sonra Te­muçin birkaç adamını gönderip Temugu'yu arattırdı ve ona: "Tebtengri bugün benim yurduma gelecek, ona istediğin gibi davran." dedi. Temuçin'in konumunda olmak kolay değildi. Bir kabile re­isi olan Burta'nın babası Munlik, birçok savaşta ona yardım et­miş ve bundan dolayı şereflere ve iltifatlara nail olmuştu. Tep­tengri'ye gelince, o; bir sihirbaz, bir kahindi. Temuçin Han, kavgalarda kendi arzularını dinlemek değil, hakim vazifesi gör­mek zorundaydı.
GUPTA ÜZERİNDE BAYRAK DALGALANINCA Göçebe gruplarının savaşları dur durak bilmezdi: Tatarlar ve Moğollar, Merkitler ve Keraitler, Naymanlar ve Uygurlar, Katay Çin Seddi’nden Batıdaki Orta Asya dağlarına kadar, yüksek çayırlar üzerinden geçiyor, geçiyorlardı. Fakat bu savaşlar bizi alakadar etmez. 12. yüzyıl sonuna geliyor ve Temuçin,
Göçebe gruplarının savaşları dur durak bilmezdi: Tatarlar ve Moğollar, Merkitler ve Keraitler, Naymanlar ve Uygurlar, Katay Çin Seddi’nden Batıdaki Orta Asya dağlarına kadar, yüksek çayırlar üzerinden geçiyor, geçiyorlardı. Fakat bu savaşlar bizi alakadar etmez. 12. yüzyıl sonuna geliyor ve Temuçin, seleflerinin olanaksız dediği şeyi
Bu çevirme hareketi Moğolların Tulugma ismini verdikleri ve çokça kullandıkları manevralarından biriydi. Strateji, düşmanı yanlarından çevirip arkadan hücum etmekten ibaretti. Göçebeleri dağılmış Keraitler hatlarına saldırırken gece oluyordu. Temuçin’in yaptığı, ümitsiz bir çabadan, bir meydan okumadan başka bir şey değildi. Fakat Bahadır Guyldar, tepeyi tutmayı, bayrağı dikmeyi ve burada tutunmayı başardı. Keraitler, Wang Han’ın oğlu bir okla yüzünden yaralandığı için, hücumlarını durdurmak zorunda kaldılar. Güneş batarken, biraz geri çekilenler Moğollar değil, Keraitler olmuştu. Temuçin, Guyldar’ın geri çekilişini seyrederek, ana kütleye yetişmek için çoğu yağma edilen atlara ikişer ikişer binen yaralılarınıve bu arada iki oğlunu toplamaya yetecek kadar bekledi. Ardından doğuya doğru kaçtı. Ertesi gün Keraitler Temuçin’i takibe koyuldular. Bu savaş Temuçin’in giriştiği bütün savaşlar içinde en ümitsizi oldu. Fakat bozguna uğramış olmasına rağmen taraftarlarının özünü sağ ve salim korumayı başardı. Kendisi yaşıyordu ve ordu korunmuştu. Wang Han: “Hiç bir zaman mücadele etmememiz gereken bir adama karşı savaşa girdik!” diyordu. Moğol efsanelerinde bugün bile, Guyldar'ın nasıl bayrağı götürüp Gupta’ya diktiğinin hikayesi anlatılmaktadır. Fakat uzun süren geri çekilme sırasında çöl hayatının zorlukları baş gösterdi. Savaşçılar, bitkin atlarının üzerinde yaralarını emerek antilop, sırtlan ve oklarının vurabileceği her şeyi vurabilmek için av dairelerini açmağa mecbur oldular. Onları buna sevk eden av aşkı değil, fakat ordu için yiyecek bulmak mecburiyetiydi.
Reklam
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.