Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömer

Her insan içinde iki varlık barındırır: Biri karanlıkta uyanık, öbürü ışıkta uyuyan.
Reklam
Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar; İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.
Öğrenmeyi sevmeksizin cömertliği sevmek vardır ki, aptalca bir saflığa götürür. Öğrenmeyi sevmeksizin bilmeyi sevmek vardır ki, zihnin gereksizce dağılmasına götürür. Öğrenmeyi sevmeksizin içten olmayı sevmek vardır ki, onur kırıcı bir aldırmazlığa götürür. Öğrenmeyi sevmeksizin dobra olmayı sevmek vardır ki, kabalığa götürür. Öğrenmeyi sevmeksizin açık görüşlü olmayı sevmek vardır ki, umarsız bir asiliğe götürür. Öğrenmeyi sevmeksizin prensip sahibi olmayı sevmek vardır ki, mantıksız bir zorlamaya götürür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
Hayat böyleydi işte. Bir yıkım süreci, başta mükemmel olanın göz göre göre bozulup dağılma serüveniydi. Belli olmayan tek şey, bir anda mı yoksa yavaşça mı yok olacağımızdı.
Reklam
Bu dünya kimseye kalmaz, bilesin; Er geç kuyusunu kazar herkesin. Tut ki Nuh kadar yaşadın zor bela Sonunda yok olacak değil misin?
Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona ? Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana. Bir gününü sevgisiz geçirdinse, yazık: En boş geçen günün o gündür, inan bana.
Ehil insana canım feda olsun; Ayağı öpülse öperim onun. Bir de git ehil olmayanla konuş: Cehennem ne imiş görmüş olursun.
Hep bir çember, dolanıp durdugumuz! Ne önümüz belli , ne sonumuz. Kim varsa bilen, çıksın söylesin: Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?
Ne mutlu adı sanı bilinmeyene; İpeklere, kürklere bürünmeyene ; Anka gibi iki dünyadan da geçip Bu viranede baykuşa dönmeyene.
Reklam
Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı ? Birer masal söyleyip uyuyakaldılar.
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeğe, Altınları gümüşleri ile övmeğe. Tam işleri dilediği düzene girer; Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye.
Niceleri geldi, neler istediler; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Gözüm, kör değil sen, bunca mezarı gör; Dünyayı saran yalan dolanları gör; Krallar, padişahlar çürüyüp gitmiş: Elâ gözlerine kurt dolanları gör!
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı felek usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.