Bir arı çapraz geçiyor önümden, belirli aralıklarla. Ağzına bir çiçek alıyor yerden, hızla uçup köşedeki müstakbel yuvasına ekliyor. Uygun çiçeği seçmek için ağaç dalında soluklanıyor bir miktar, ve devam ediyor.
03.30'de böyle, 08:30’da böyle, çıkıp gidiyorum sonra. Hala böyle mi gün boyu? Ritmik ve bilinçli. Her canlı ritmik, çalışkan ve bilinçli..
Sabah mor çiçek ağacına gelen koca arı, akşam da geliyor.
Muhsin Bey’in çiçekleriyle konuşmasına benziyor arının gelişi:
- Arılar sardı arılar sarmıştı başımı
saçlarımın arasına karışmışlardı
Aklım şimdi oyuk oyuk
zihnimin peteklerinde yapışkan vızıltılar.
Biz de en az köşedeki tornacı kadar iyi biliyoruz:
İzlanda'da doğmadın diye çektin sen bunca çileyi.
Şimdi sen,
Budapeşte'de renkli yaşlı avizeleri selamlayan
Yüksek balkonundan köprülere böbürlenerek bakan
2 odalı eski bir evde
Genç kahkahaların huzurunda
Bencil bir sûkutta olan bir arı da olabilirdin.