Mustafa Sarısakal

İnsan ömrü, unutmanın şerbetine yiyecek kadar muhtaç.
Reklam
Sadrazamın konağından çıktıktan sonra, Cevat Paşa ile kol kola, karanlıkta Nişantaşı caddesinden Teşvikiye’ye doğru sık adımlarla ilerliyorduk. Cevat Paşa bana sordu: “Bir şey mi yapacaksın Kemal?” “Evet, Paşam, bir şey yapacağım!” “Allah muvaffak etsin!” “Mutlaka muvaffak olacağız!”
İstanbul sokakları İtilaf Devletleri’nin süngülü askerleriyle dolmuştu. Boğaziçi; toplarını sağa sola çeviren düşman zırhlıları ile lacivert sularını gösteremeyecek kadar örtülüydü. Herkes ancak zaruri ihtiyaçları için evlerinden çıkıyor, sokaklarda hatır ve hayale gelmeyen hakaretlere uğramamak için caddelerin duvar diplerinden büzülerek, eğilerek ve korkarak yürüyebiliyorlardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Paşam, biz de askeriz. Bu orduya kumanda etmiş adamız Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, hemen kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyüm kumandan kaçmıştır. Eğer siz kaçtığınızın zilletini Türk neferlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz.
Vatanın müdafaasına ait fiili vazifelerden daha ehemmiyetli bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde ateş hatlarında bulunurken ben Sofya’da ateşemiliterlik yapamam.
Reklam
Reklam
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.