Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kuşlar, ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkan yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar bu kafesi düşünüyorlar. Küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı Müdire Hanım. Zorla, zorla..."
"Kuşlar ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkân yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar bu kafesi düşünüyorlar, küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı, Müdire Hanım, zorla, zorla."
Sayfa 398 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kuşlar, ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkân yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar bu kafesi düşünüyorlar, küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı Müdire Hanım, zorla, zorla
- Feride, mademki onları bu kadar seviyorsun, kendi elinle azat et, daha sevap olur. Mahzun mahzun gülümsedim: - Hayır, Müdire Hanım, dedim, ben de sizin gibi zannederdim. Fakat artık fikrimi değiştirdim. Kuşlar, ne istediklerini bilemeyen zavallı, akılsız mahkuklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olucaklar? Hayır, buna imkan yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştuklarında bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar kafeslerini düşünüyorlar, küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı Müdire Hanım, zorla, zorla.
Sayfa 397Kitabı okudu
B.’de Mazlum’u bırakmıştım. Burada da kuşlarımdan ayrılmak lâzım geldi. Onları müdireye emanet ettim, yemlerini, sularını unutmayacağına söz verdirdim. Müdire dedi ki: -Feride, madem ki onları bu kadar seviyorsun, kendi elinle azat et, daha sevâb olur. Mahzun mahzun gülümsedim: -Hayır, Müdire Hanım, dedim, ben de sizin gibi zannederdim. Fakat, artık fikrimi değiştirdim. Kuşlar, ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkân yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar bu kafesi düşünüyorlar, küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı Müdire Hanım, zorla, zorla.
Peki, senin hasretin Çalıkuşu?Kitabı okudu
Reklam
B..de Mazlûm’u bırakmıştık. Burada da kuşlarımızdan ayrılmak lazım geldi. Onları müdireye emanet ettim, yemlerini, sularını unutmayacağına söz verdirdim. Müdirem dedi ki: -Feride, mademki onları bu kadar seviyorsun, kendi ellerinle azat et, daha sevap olur. Mahzun mahzun gülümsedim: -Hayır, Müdire Hanım, dedim, ben de sizin gibi zannederdim. Fakat artık fikrimi değiştirdim. Kuşlar, ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkan yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar bu kafesi düşünüyorlar, küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı, Müdire Hanım, zorla, zorla. İhtiyar kadın, çenemi okşadı: -Feride, sen anlaşılmaz bir çocuksun. Bu kadar ehemmiyetsiz bir şey için ağlanır mı? Dedi.
Sayfa 396Kitabı okudu
Bir yetim alabilmek için yetimhaneyi ziyaret etmeleri gere­kiyordu. En iyi giysilerini giydiler. Ayaklarını zorba ayakkabıların içine sıkıştırdılar. Yetimhaneye giden otobüsü yakaladılar; müdire hanım onları içeri aldı. "Pembe oda mı, Mavi oda mı?" (Seçim. Panik. Telaşla birbirlerine birşeyler fısıldadılar.) Müdire hanım, ayağını muşamba zemine birkaç kez vurdu. (Kızlar daha ucuz, daha kolay, daha temiz olur. "Pembe oda lütfen."
-Feride, mademki onları bu kadar seviyorsun, kendi elinle azat et, daha sevap olur. Mahzun mahzun gülümsedim: - Hayır, Müdire Hanım, dedim, ben de sizin gibi zannederdim. Fakat artık fikrimi değiştirdim. Kuşlar, ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar? Hayır, buna imkân yok. Ben, öyle sanıyorum ki, bu biçareler her şeye rağmen kafeslerine alışıyorlar, açık havaya kavuştukları zaman bir dal üstünde, başlarını kanatları içine gizleyerek geçirdikleri gecelerde sabaha kadar bu kafesi düşünüyorlar, küçük gözlerini pencerelerin aydınlığına dikerek hasret çekiyorlar. Kuşları zorla kafeslerde alıkoymalı, Müdire Hanım, zorla, zorla.
Müdire hanım beni odasına çağırdığında raflar dolusu kitaplarını gördüm, o zaman içim biraz rahatladı.Kütüphaneye benziyordu ve kütüphanelerde kötü şeylerin olmayacağını düşünürdüm. Yanılmışım.
Sayfa 110Kitabı okudu
123 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.