-"Arkadaşlar!.. Anlayın artık!.. Biz başkayız!.."
Muhsin Yazıcıoğlu'na belki de en çok sorulmuş soruların başında şu gelirdi: "Başkanım neden ayrıldınız!.. Ayrılmasaydınız baştaydınız!.." Kendisinin en çok öfkelendiği sorulardan birisi de, sabırlı ve güçlü endamıyla soranlarına pek belli etmese de biliyoruz ki aynı soruydu!.. Bu konuyu son anlarına kadar hep gözüne gözüne sokmuş yakınlar kadrosunun, ayrılığı kaldırıcı ve belki de perdeleyici bir projesine karşı bir 4 Nisan günü, derin bir iç çekiş sonrasında verdikleri cevap aynen şöyledir:
-"Arkadaşlar!.. Anlayın artık!.. Biz başkayız!.."
Muhsin Yazıcıoğlu, "Bizim İslam'ı yaymak gibi de, onu hakim kılmak gibi de bir davamız vardır!" diyerek itiraz ve kıyam etmiştir.
Muhsin Yazıcıoğlu
Kemalizmi, her daim millet sırtına binen bir kene gibi görmüş ve bunu aynen bu şekilde beyan etmiş Muhsin Yazıcıoğlu'nu, karşı olduğu vurguncu düzenin karizmatik bir figürü haline getirmeye çalışıyorlarsa ve bu anlamda ciddi tahrifatlar da yapıldıysa, siz söyleyin; bu bıçak kimin elindedir ve ruhi muhtevasıyla Muhsin Yazıcıoğlu, kendisiyle "ruhu bir olanlardan ne istemektedir?.. Elinizdeki bu eser, o eser!...
Ulucanlar'da kimler yatmamış ki; Bülent Ecevit, Osman Bölükbaşı, Muhsin Yazıcıoğlu, Necip Fazıl, Yılmaz Güney, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Nazım Hikmet, Behice Boran, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Erdal Eren anlayacağınız sağcısı, solcusu, dincisi ne çok insan bu cezaevine tıkılmış ve zindanlarda ellerine ayaklarına pranga vurulup da günlerce, gecelerce işkence edilmişti. Kimin suçlu kimin haklı olduğunun asırlarca tartışılacağı bir güç kapışmasının da sembolüydü Ulucanlar.
Sayfa 83 - dokuz yayınlarıKitabı okudu
Muhsin Yazıcıoğlu
Siz kürsüdeyken şeriata hakaret eden Kemalist milletvekillerine “"Şeriat İslam'dır! Şeriat inancımızdır!.. Milletimizin inançlarına küfretme hakkını kimse kendinde bulmamalıdır. Bu kürsü inançlara küfretme kürsüsü değildir!.." diye haykırdınız.
son Alperen
Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu! Bana baskı sökmez! Bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yok.
