Yıl 2323 ; Dünyanın doğal kaynakları tükenmiş, nüfus çok artmış ve korkunç bir savaş 8 yıldır devam etmektedir. Şehirler yerle bir olmuş geriye kalan bir avuç insan yeraltında yaşamak zorundaydılar. Ta ki orasında bombalanıp yerle bir edilene kadar. Bu esnada ülkelerini korumakla görevli askerler tesadüfen bir ada keşfederler, haritalarda görünmeyen ve radar sisteminde bile farkedilmeyen ada geriye kalanlar için umut olabilir miydi?
Bilge, bu saklı adayı kocasından dinlemiş ve o adada yaşamayı hayal etmişti, kocasının son görevinde kaybolması ile dünyası başına yıkılan Bilge için çok ama çok zor günler başlamıştı. Bebeğinin doğumundan sonra bile uzun bir süre kendini toparlayamamıştı. Kocasının onun için hazırladığı ve Komutanın kendisine teslim ettiği dijital kart bile aylardır bıraktığı yerde öylece duruyordu.
Son ziyaretinde doktorun söyledikleri ile kendisini toparlaması ve bebeği için çabalaması gerektiğinin farkına varan genç kadının artık bir hedefi vardı. Kocasının hayalini gerçekleştirmek....
Ada projesinin sorumluluğunu almak ve son bombalamadan geriye kalanlar ile o saklı adada yeni bir yaşama merhaba demek....
Teknoloji ne kadar ilerlese de doğanın, dünyanın bize sunduğu güzelliklerin kıymetini bilmeden sorumsuzca harcıyoruz birgün tüm bunlara muhtaç kalacağımızı hiç düşünmeden...
Özgürlüğün, barışın, sevginin, merhametin, mutluluğun ve huzurun ne kadar kıymetli olduğunu farkettirecek bir kitap Dişital Ada.
Serinin ilk kitabı.
Oğuz Atay hayranlığı (çapkınlar ümit edip okuması),
