Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Artık aşk bir sevgi meselesi değil, bir ihtiyaç meselesi. Yani neyi sevdiğinle ilgili değil, neye ihtiyaç duyduğunla ilgili. Gel gör ki sana ihtiyacım var cümlesi seni seviyorum kadar masum değil sanki. Hep kendi çıkarını kollayan bir yanı var ve işin kötüsü kimse kimseye de muhtaç olmak istemiyor. Allah kimseyi muhtaç etmesin diye dua etmiyor muyuz ? Ve şimdi bu sevda işine bulaşan herkes kendi sessizliği içinde yalnız ve galiba artık hepimiz kendi yalnızlığımıza aşığız ve bazen o yalnızlığı başkalarıyla aldatıyoruz ve Allah’a şükür kimseye muhtaç değiliz.
Moris Blondel
«Hiç olmazsa durmak çaresini bulacak mıyım? Hayır, yürümek lazım. Hiç bir şeyden vazgeçmemek için kararımı sonraya bırakabilecek miyim? Yok, her şeyi kaybetmek pahasına da olsa yine her şeyi omuzlarına yüklenmek lazımdır; kendi kendini mahkum etmek lazımdır. Beklemeye hakkım yok, yahut da artık seçim ve tercih yapmaya kudretim yok. Eğer bizzat kendi hareketimle kımıldanmazsam, bende veya dışarıda bana muhtaç olmadan hareket edecek şeyler var; ve bensiz hareket eden her halde benim aleyhime hareket edecek. Sulh bozgunluktur; hareketin mühleti ancak ölümdür.»
Reklam
Artık Aşk bir sevgi meselesi değil, Bir ihtiyaç meselesi. Yani neyi sevdiğinle ilgili değil, neye ihtiyaç duyduğunla ilgili. Gel gör ki; sana ihtiyacım var cümlesi, seni seviyorum kadar masum değil sanki. Hep kendi çıkarını kollayan bir yanı var. ve işin kötüsü kimse kimseye muhtaç olmak istemiyor. Allah kimseye muhtaç etmesin diye dua etmiyormuyuz. ve şimdi bu sevda işine bulaşan herkes kendi sessizliği için de yanlız ve galiba artık hepimiz kendi yanlızlığımıza aşığız. ve bazen o yanlızlığı başkalarıyla aldatıyoruz. ve Allah a şükür kimseye muhtaç değiliz. yani sevgi de acı Ali artık Ayşe yi sevmiyor ihtiyaç duyarsa arar... - Yılmaz Erdoğan -
Merve Yurtsever Daima Edebiyat sitesinde Bir Talanın Sevinci Üzerine Yazdı
"Fark edişler, başkaldırışlar, nokta koyuşların hâkim olduğu Gülnaz Eliaçık Yıldız’ın Bir Talanın Sevinci Adlı kitabı 18 öyküden oluşuyor. Şule Yayınları imzasıyla çıkan kitabın kapağında bulunan ters ağaç simgesiyle öykülerde daha başlamadan alt üst olacağının mesajını alıyor okur. Kitapta sesi kaçan insanların sesinde, düşü kaçan insanların düşüncelerinde buluyoruz kendimizi. Gülnaz Eliaçık Yıldız eserinde, çok fazla biz gibi bir o kadar da bizden uzak gibi bir duygu seli yaşatıyor diyebilirim. İlk öyküsü “Kursaktaki Heves” ile yatalak bir hastanın dili oluyor. Kahraman bakış açısıyla örümcek metaforu üzerinden yaşamı algılayıp kıyaslara sürüklüyor yazar. Öykü bütününde antropomorfizm (insan biçimcilik) bir atmosferin var olduğunu söylemek mümkün. Düşünce tarihinin en sık sorulan sorularından biri insanın hayvanı nerede konumlandırdığı ve nasıl ilişkilendirdiğidir. Bilinçaltı sembolik dilinde örümcek anne ile özdeştirilir. Psikanalatik açıdan bakıldığında hasta bakıcıya muhtaç olan öykü kahramanının örümcekle özdeşleşmiş anlatısı annesinin bakımını arzulayan bireyi temsil ediyor diyebiliriz. "... edebiyatdaima.com/merve-yurtsever...
Hz Yusuf kardeşleri ile buluşunca Yûsuf) dedi ki: “Bu gün (benim tarafımdan) size bir kınama (bir başa kakma)yok! Allah sizi affetsin! Çünki O, merhamet edenlerin en merhametlisidir.” hiç mi aklına kuyular, zindanlar ,yalnızlık , çektiği acılar gelmedi .....de affetti bu hz Yusuf un ihsan yanı ,ama birde bir gerçek varki İnsan yanında rahat konuştuğunu seviyor , kınanmadığını bildiği yere gidiyor,kabul gördüğü ile sık görüşüyor, arkasında onu kötü konuşmayacağın kapısını çalıyor , evinin şekline yemeğinin yokluğuna takılmayanı ağırlamak istiyor koy bir çay aldım simitleri beraber olmak tek maksat diyene muhtaç , dinlerken telefona bakmayanı göz temasını kesmeyeni seviyor , geçiştirilmiş duyguları , anlamadan söz sırası bekleyeni , yapılan hataları üzerine etiketleyeni sevmiyor uzaklaşıyor ... ... Yusuf ahlakı niyazımız Rabb'im ihsan sahibi et bizi .... Kınamayan kınanmayan eyle bizi ....
İzaha muhtaç olan kederdir. Mutluluk başının çaresine bakabilir."
Reklam
Dünyanın herhangi bir yerinde yoksul bir toplumda ya da Ortadoğu ve Afrika'da yaşayan Müslümanlar neden fakir olsunlar ve dünyadan el etek çeksinler? Neden müreffeh bir hayata, teknolojiye ve maddiyata önem vermesinler? Yani neden ekonomi, üretim, tüketim, dağıtım tamamen Avrupalı kapitalistlerin, Rusların ve Amerikalıların elinde olsun? Neden biz onların vereceği kumanyaya (maaşa) muhtaç olalım ve basit bir iğne için dahi onlara avuç açalım? • Ali Şeriati, İslam ve Sınıfsal Yapı
... Dünyanın en güzel şeyi kendine yetebilmek.. Maddi, manevi kimseye muhtaç olmamak... .
“Zengin isen, kimseye ihtiyacım yok diye kibirlenme. Çünkü Allah Teâlâ bir gün seni beğenmediğin o kimselere muhtaç eder ve sana kibrinin cezasını çektirir.” (İmam Gazzâlî)
Ayet
"Ey iman edenler! İslam’a bir bütün olarak girin. Şeytanın adımlarına uymayın. O sizin için apaçık bir düşmandır." (2/Bakara, 208) Ehl-i Kitap’tan iman edenler, bazı Yahudi geleneklerini devam ettiriyor, Cumartesi gününü yüceltiyor, deve etinden ve Yahudilerin haram kabul ettiği şeylerden sakınıyorlardı. Allah (cc) özelde bunlara, genelde de tüm İslam iddiasında olanlara, İslam’ın şiarlarıyla yetinmelerini, eski din ve âdetlerini terk etmelerini emretmiş oldu. (Taberi, 4016) Çünkü İslam, kâmil bir dindir. Ruh ve bedenin ihtiyacı olan her şey onda mevcuttur ve Kur'an ile bildirilmiştir. Onunla yetinmeyip eski din ve adetlerine uyanlar, onun eksik olduğunu ve tamamlanmaya muhtaç olduğunu söylemiş olur, teslimiyetlerini ve imanlarını zedelerler.
Reklam
Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin
Zengin isen, kimseye, İhtiyacım yok diye kibirlenme.!! Çünkü Allah Teâlâ bir gün seni, Beğenmediğin o kimselere, Muhtaç eder ve Sana, Kibrinin cezasını çektirir.!! (İmam Gazzâlî)
Allah kimseyi baba parasına muhtaç etmesin🥺
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.