Realist akımın ilk ve önemli örneklerinden biri olan , Tolstoy, Proust gibi daha birçok yazara ilham kaynağı olan Madam Bovary okunmalıydı, okunmasa olmazdı.
Betimlemeler çoğu okuyucuyq sıkıcı gelmişse de benim çok hoşuma gitti. Nitekim kendimi kitapta geçen yerlerde buluverdim. Hele ki hacamat yapılan bölümde sanki ben de o odanın içindeydim, o telaş iliklerime kadar işledi ve bir taraftan da odadakilerin halleri , diyaloglar komikti ve ben de yanlarındaydım.
Madam Bovary okuduğu kitaplardaki gibi aşk arayışı içinde, kusursuz aşk peşinde olan bir kadın. Bu kusursuz aşkın nitelikleri arasında erkeğin ekonomik durumunun iyi olması, ünvan sahibi olması, şan şöhreti de sayabiliriz. O, zincirlerinden kurtulmak istiyor ve gözü yüksekte. Kendisi dışında kimseyi de umursadığı söylenemez ki eşine ve çocuğuna karşı sorumluluğunu düşünmez durumda. Herşey mükemmel olmalı ona göre. Ve tabi hazin son.
Kitaba sadece aşk romanıymış bakmak hata olur. Hristiyan inanışı adetlerinden, kilise, din sorgulamalarına dair bilgi edinebileceğiniz, Fransa tarihinden Fransa’nın güçlü kadınlarını, Voltaire gibi filozofları, Fransız ressamın resmettiği Türk kültürünü yansıtan tablosunu araştırma ihtiyacı hissedeceğiniz bir kitap. Şimdiden iyi okumalar.