Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
...
İsmet Özel / Münacaat 🍃
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi.
Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu.
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde.
Bileyim hangi suyun sakasıyım
Ya Rabbelalemin,
Tütmesi gereken ocak nerede?
Münacaat / İsmet Özel
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
Kaldır bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
Bileyim hangi suyun sakasıyım Ya Rabbelalemin
Tütmesi gereken ocak nerede?
İsmet Özel-Münacaat
İsmet Özel'in ''Çağdaş bir mesnevi yazdım'' dediği Bir Yusuf Masalı Adlı eseri "Münacaat" "Naat" "Sebeb-i Telif" "Dibace" ve yedi bölüm "Yusuf Masalı" bölümlerinden oluşuyor.
İsmet Özel, Bir Yusuf Masalı' na Münacât' la başlıyor. Münacât; Tanrı'ya
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
~İsmet Özel
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana
Ya Rabbi...
Taşınacak Suyu göster.
Kırılacak odunu...
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde.
Bileyim hangi suyun sakasıyım
Ya Rabbelalemin...
Tütmesi gereken ocak Nerde???
İsmet ÖZEL/ Münacaat
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu
…
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim.
Nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim.
Bilmeden farkı istemişim.
…
|| Münacaat,
İsmet ÖZEL
"Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.