Ben hep başkalarının hesabına, onların yerine utanıyorum. vekaleten utanç duyuyorum, kendi var olma utancım bana yetmiyormuş gibi başkalarının duyması gereken utancı da onların yerine duyuyorum.
"Sizin neslin meselesi bitirmek değil başlamak." dedi Nasıl başlanacak diye düşünmüyorsunuz. sanki yapmak istemiyorsunuz. hemen olmak istiyorsunuz .Halbuki yapmadan olunmaz. yapmadan olmak telaşıyla acele ediyorsunuz .yola nereden başlanacak ,hangi yerden girilecek bunlara çok ehemmiyet vermiyorsunuz
Anlaşılmak için tanrının bile alegorilere ve hikayelere ihtiyacı vardı. Bu da beni dönüp dolaşıp hep aynı noktaya getirdi. Hakikatin bir dili varsa o hikayenin dilidir.
"Anlamadan inanmanın ve sormadan bilmenin mümkün olduğu gibi. Mucizenin basitte, şahanenin aleladede, zehrin panzehirde mündemiç olduğu gibi. Mutlak dilsizliğe gereksinen hakikatin yine dile muhtaç olduğu gibi."
İnsanların diğer insanları kendi ölümleriyle tehdit etmesinde anlaşılacak bir taraf yoktu. Fakat aile bu demekti,insanın içine mesnetsiz bir korku ve suçluluk duygusu ekme merkezi.